Yükseköğretim Kurumları Destekli Proje, 2022 - 2023
Zeminlerin mühendislik davranışı üzerinde etkili olan faktörlerden biri iklimdir. Zeminler, mevsimsel
değişimlere bağlı olarak farklı sıcaklık ve nem şartlarına maruz kalmaktadırlar. Özellikle, soğuk iklim
koşullarının hâkim olduğu bölgelerdeki zeminler, mevsimsel sıcaklık farklılıklarından dolayı yılda birkaç
kez donma-çözülmeye uğramaktadırlar. Donma-çözülme döngüsü, zeminin yapısında bozulmalara
neden olmakta, fiziksel ve mekanik özelliklerinde de ciddi değişimler meydana getirebilmektedir.
Meydana gelen bu değişimler ise iklim şartlarına, zemin türüne (dane dağılımı, mineralojik yapı) ve
özelliklerine, ortamdaki su miktarına, sürşarj yükü ve sıcaklık gibi birçok faktöre bağlıdır. Göz önüne
alınan tüm bu etkiler sonrası oluşabilecek fiziksel ve mekanik değişimlerin zemin mühendisliği ve yol
mühendisliği açısından önemi büyüktür. Bu sebeple, soğuk iklim bölgelerinde yapılan mühendislik
tasarımlarında donma-çözülmenin zemin davranışı üzerindeki etkileri dikkate alınmalıdır. Donma-
çözülme döngüsünün zeminlerin mühendislik özellikleri olan sıkışabilirlik, mukavemet, hidrolik iletkenlik
ve dane yapısı üzerindeki etkileri literatürde yapılan çok sayıdaki çalışmalarla incelenmiştir. Literatürde
bahsi geçen çalışmalar, zemine herhangi bir katkı malzemesi eklenerek/eklenmeyerek yapılmıştır.
Literatürde kullanılan ve zemine ilave edilen katkılar (çimento, kireç, uçucu kül vb.) inşaat sektöründe
sıklıkla kullanılan klasik katkı malzemeleridir. Bu projede, donma-çözülme çevrimlerinin zeminlerin
fiziksel ve mekanik özellikleri üzerinde meydana getirdiği olumsuz etkileri iyileştirmek amacıyla, kimya
ve diğer sektörlerde uzun zamandır kullanılan faz değiştiren malzemeler veya diğer adı ile gizli ısı
depolama malzemelerinin zeminde kullanılabilirliğinin araştırılacaktır. Bu kapsamda,
kapsüllü/sentezlenmiş halde bulunan faz değiştiren malzemeler zemine belirli oranlarda katılarak donma
çözülme çevrimlerinin zeminin mühendislik özelliklerine etkileri laboratuvarda yapılacak olan deneysel
çalışmalar ile belirlenecektir.