Türkiye Acil Afet İzleme


Yüksel Y. (Yürütücü), Yalçıner A. C., Şahin C., Ersoy Ş., Güler I., Öztürk M., et al.

TÜBİTAK Projesi, 2020 - 2021

  • Proje Türü: TÜBİTAK Projesi
  • Başlama Tarihi: Kasım 2020
  • Bitiş Tarihi: Mayıs 2021

Proje Özeti

30 Ekim 2020'de (11:51 UTC, 14:51 yerel zaman) Seferihisar (İzmir, Türkiye) açıkları ve Sisam Adası (Yunanistan) arasında Doğu-Batı doğrultusunda normal atımlı faylanma sonucunda güçlü bir deprem (Mw=6.6 AFAD*, Mw=6.9** KOERI, Mw=7.0 USGS***) meydana gelmiştir. Deprem Türkiye’nin Ege Bölgesi’ni Kuzey batıda Çeşme Alaçatı’dan Güneydoğuda Gümüldür’e kadar etkileyen bir tsunami oluşturmuştur. Depremin hemen ardından 31 Ekim – 01 Kasım ve 04 - 07 Kasım 2020 tarihlerinde saha araştırması ve ölçümler yapılmıştır. Türkiye kıyı inceleme alanı başlıca dört bölümü kapsamaktadır: i) Kuzeybatıda Alaçatı ve Zeytineli bölgeleri, ii) Kuzeyde Seferihisar kıyısındaki Sığacık Koyu ve Akarca bölgesi ve iii) Deprem merkez üssüne göre Kuzeydoğu'da Tepecik ve Gümüldür bölgeleri ve iv) Çeşme.

Tsunami, Ege Denizi'nin Türkiye kıyılarında bulunan herhangi bir gel-git ölçer tarafından kaydedilmemiştir. Bu nedenle, deprem sonrası araştırmalardan elde edilen bulgular, deniz seviyesi değişimlerinin ana dokümantasyonu olarak çok daha fazla önem kazanmıştır. Bu araştırmanın temel amacı, kıyı boyunca tsunami etkilerini belgelemek, gözlemlenen kıyı tsunami dalga yükseklikleri ve su baskını boyutları hakkında mevcut verileri elde etmek, bölge temizlenmeden önce fotoğraflar ve görsel-işitsel kayıtlar almak, görgü tanıklarıyla görüşmek ve bütün bunların yardımıyla tsunami oluşumunu anlamak ve açıklamaktır.

Bu saha araştırması ve görgü tanıklarının raporlarında yer alan bulgulara göre en çok etkilenen alanlar, kuzey yönünde merkez üssüne 30 km mesafede bulunan Sığacık Marina, Sığacık Koyu ve Akarca bölgesi olmuştur. Küçük bir balıkçı limanında 20 teknenin battığı Akarca'da, liman başkanının bildirdiğine göre maksimum su baskını mesafesi 285 metreye ulaşmıştır. Bu lokasyondaki akım derinliği 1.86 m olarak ölçülmüştür. Kıyıya yakın bir yerde oldukça hasarlı bir evin düşey duvarında 1.9 m'lik bir su sıçrama yüksekliği kaydedilmiştir. Akarca bölgesinden güneydoğu sahiline doğru yaklaşıldıkça, tsunami etkilerinin azaldığı görülmüştür. Gümüldür'den sonra ise hemen hemen hiç su baskını hareketi görülmemiştir. Tepecik-Gümüldür arasındaki V şeklindeki burundan sonra tsunami etkisinin oldukça azaldığı gözlenmiştir.

Kuzeydoğu kesiminde Alaçatı ve Zeytineli'de, maksimum su baskını, Alaçatı Azmak deresi boyunca 2487 m olarak ölçülmüştür. Zeytineli bölgesinde kıyı şeridine 50 m uzaklıkta bulunan palmiye ağaçlarında maksimum tırmanma 1.9 m olarak ölçülmüştür.

Özetlemek gerekirse, girişi dar olan küçük koylarda tsunaminin çok arttığını ve bu kıyılar üzerindeki etkilerinin daha şiddetli olduğunu göstermektedir. Bölge, koylarda birçok akarsuyu (yerel dilde Azmak olarak adlandırılır) barındırmakta, bu da bu olayda da yaşandığı gibi tsunami baskını ve hasar potansiyelini artırmaktadır. Bir diğer önemli nokta ise, denizin çekildiğini fark ettikten sonra çoğunlukla kıyıdan uzaklaşanların farkındalığındaki dikkat çekici artıştır. Buna rağmen maalesef oluşan güçlü akıma karşı koyamayan ve hayatını kaybeden bir mağdur olduğu bildirilmiştir. 2017 Bodrum-Kos tsunamisinin ardından, yüksek sismik hareketliliğiyle Ege Denizi ve bu olay Doğu Akdeniz'deki önemli tsunami potansiyelini bir kez daha hatırlatmıştır.

*https://deprem.afad.gov.tr/downloadDocument?id=2064

**http://www.koeri.boun.edu.tr/sismo/2/30-ekim-2020-mw6-9-ege-denizi-izmir-depremi/

***https://earthquake.usgs.gov/earthquakes/eventpage/us7000c7y0/region-info

ANAHTAR KELİMELER

Tsunami, Baskın Mesafesi, Tırmanma Yüksekliği, Akım Derinliği, İzmir Depremi, Ege Denizi