İstanbul Doğalgaz Şebekesinde Deprem Risklerinin Azaltılması


Creative Commons License

GÜNERİ A. F. (Yürütücü), KALSIN M.

Yükseköğretim Kurumları Destekli Proje, 2023 - 2024

  • Proje Türü: Yükseköğretim Kurumları Destekli Proje
  • Başlama Tarihi: Mayıs 2023
  • Bitiş Tarihi: Eylül 2024

Proje Özeti

İstanbul’un 5500 km2’lik mücavir alanında Silivri’den Tuzla’ya, Adalar’dan Şile’ye kadar tüm ilçeler olmak üzere kentin % 99’luk bölümünde doğalgaz kullanımı yaygınlaşmıştır. Bu bölgelerde hem kara hemde deniz güzergahlarında doğalgaz şebekesi yatırımları tamamlanmıştır. Şehir girişi olmak üzere kentin uç noktalarında RMS-A basınç düşürme ve ölçüm istasyonları sonrası şehir içi yüksek basınç boru hatları, RMS-B bölge istasyonları, RMS-C müşteri istasyonları, orta basınç şebekesi boru hatları olmak üzere yaklaşık 25.000 km. boru hattı şebekesine bağlı çok sayıda vana odaları ile 870.000 üzerinde servis kutusu, tüm binalarda düşük basınç iç tesisat hatları olmak üzere evsel veya sanayi müşterilerine doğalgaz ulaşmaktadır. İstanbul’da önceki yıllarda farklı büyüklüklerde depremler meydana gelmiş olup, bu depremlerde zemin yer değiştirmeleri sözkonusu olduğundan toprak altı, özel geçiş (deniz, otoyol, dere, köprü vb) ve yerüstü doğalgaz tesisleri ile doğalgaz kullanımı olan sanayi, evsel binaların doğalgaz tesisatları da doğrudan zarar verme potansiyeline sahiptir. Depremin doğalgaz şebekesine etkileri, doğalgaz istasyonu ve boru hatlarında meydana gelebilecek kopmalar, yeraltındaki şebekede sızıntılar ve yerüstü yapılarında doğalgaz iç tesisat hatlarında muhtemel gaz kaçakları nedenleriyle bu hasar ve sızıntılar neticesinde birey, toplum ve çevre boyutu açısından yangın ve/veya patlama risk etkileri olması muhtemeldir. Bu nedenle depremin doğalgaz şebeke sistemine etkilerinin en aza indirgenmesi amacıyla doğalgaz şebekesi güvenlik parametrelerinin belirlenmesi ve bu parametrelere göre alınacak tedbirlerin belirlenmesi, önceliklendirilmesi ile deprem risklerinin azaltılması, deprem öncesi şebekenin güvenli halde tutulmasının sağlanarak, doğalgaz kaynaklı oluşması muhtemel risklerinin insan ve çevre etkileri boyutu açısından en aza indirilmesi, deprem sonrasında doğalgaz altyapı ve üstyapı tesisleri hasar onarım maliyetlerinin minimize edilmesi ile elde edilecek iyileştirme çalışmalarından sektördeki paydaşlar, nihai müşteriler, 3.şahıslar ve diğer şehirlerdeki doğalgaz şebekelerinde alınacak önleyici faaliyetler kapsamında fayda sağlayacağı hedeflenmiştir.