Yükseköğretim Kurumları Destekli Proje, 2023 - 2024
Doğal bir plazma olan iyonosfer, yeryüzünden yaklaşık 60 km ila 1100 km yükseklikte bulunan, güneş kaynaklı ışınımlar nedeni ile iyonize olmuş gazlardan oluşan ve radyo dalga yayılımı açısından oldukça önemli bir atmosfer tabakasıdır. İyonosfer tabakası coğrafi konum, gece-gündüz, mevsim, solar aktivite, jeomanyetik fırtına, deprem gibi etmenlere bağlı olarak değişim göstermekte, bu sebeple iyonosfer modellemesi yapılırken bu etkilerin göz önünde bulundurulması gerekmektedir. Bu etkilerden biri olan jeomanyetik fırtınalar haberleşme ve navigasyon sistemlerini etkilemektedir. Jeomanyetik fırtınalar, genellikle gezegenler arası manyetik alandaki anormal koşullar ve çeşitli güneş aktivitelerinin neden olduğu güneş rüzgârı plazma emisyonları nedeniyle Dünya’nın ve İyonosfer tabakasının manyetik alanında meydana gelen küresel bozulmalardır. Jeomanyetik fırtınaların iyonosferde meydana getirdiği bozulmalara İyonosferik fırtına denir. Son yıllarda çok sayıda çalışma jeomanyetik fırtınadan önce veya sonra iyonosfer tabakasında bazı değişimler olduğunu göstermiştir. Bu projede 25. Güneş çevriminin başlangıcından itibaren dört yılı kapsayacak olan zaman diliminde gerçekleşen G1, G2, G3 ve G4 seviyelerindeki jeomanyetik fırtınaların iyonosfer tabakasında sebep olacağı değişimler, GIRO (Global Ionosphere Radio Observatory) iyonogram verileri kullanılarak elde edilen TEC değerleri üzerinden analiz edilecektir. İyonosferde meydana gelen değişimleri görmek TEC’deki ani değişimleri saptamak için çeyrek açıklık tabanlı kayan ortancalar istatistiksel yöntemi kullanılacaktır. Bu yönteme göre jeomanyetik fırtına öncesi, fırtına günü ve sonrasındaki veriler, jeomanyetik fırtınaların iyonosfere tepkisini ortaya çıkarmak amacıyla değerlendirilecektir. Ayrıca regresyon modeli ile iyonosferik koşullar hakkında bilgi veren jeomanyetik indeksler ve güneş indeksleri bu anomalilerin fırtına ile ilişkisini daha iyi incelemek amacıyla detaylı olarak incelenecektir.