Ay H. (Yürütücü)
Yükseköğretim Kurumları Destekli Proje, 2022 - 2023
Gümüş nanopartikülleri nanobilim ve nanoteknoloji alanlarında önemli bir rol
oynamaktadır. Gümüş nanopartikülleri, özellikle nanotıpta, antibakteriyel ve
antifungal aktiviteye sahip yeni ilaçların geliştirilmesinde umut vericidir. Çeşitli
fiziksel, kimyasal ve biyolojik yöntemler gümüş nanopartiküllerinin sentezi için
kullanılabilmektedir. Bu çalışma, Antarktik bir aktinobakteri olan Arthrobacter sp.
H14-L1 tarafından sentezlenen gümüş nanopartiküllerine maruz kalan Klebsiella
pneumoniae’nın transkriptomik analizi için planlanmıştır. Sentezlenen gümüş
nanopartikülleri görünür ve ultraviyole ışık spektroskopisi (UV-vis), taramalı elektron
mikroskopisi-enerji dağılımlı X-ışını spektroskopisi (SEM-EDX) ve X-ışını
kristalografisi ile karakterize edilmiştir. UV-vis analizine göre gümüş nanopartikülleri
419 nm dalgaboyunda maksimum absorbans göstermiştir. SEM-EDX analizi,
Arthrobacter sp. H14-L1 tarafından sentezlenen gümüş nanopartiküllerinin küresel
biçimde ve ortalama 58-68 nm boyutlarında olduğunu göstermiştir. X-ışını
kristalografisi analizi, sentezlenen gümüş nanopartiküllerinin kristal yapıda olduğunu
doğrulamıştır. Gümüş nanopartikülü sentezinde kullanılan Arthrobacter sp. H14-
L1’in genomu NCBI GenBank’tan indirilerek biyosentetik gen kümeleri ve filogenetik
özellikleri analiz edilmiştir. Sentezlenen gümüş nanopartiküllerinin Klebsiella
pneumoniae gelişimini inhibe ettiği gösterilmiştir. Gümüş nanopartikülüne maruz
kalan K. pneumoniae hücrelerinde meydana gelen gen ekspresyon farklılıklarını ortaya
çıkarmak amacıyla RNA-Seq analizi yapılmıştır. Arthrobacter sp. H14-L1 tarafından
sentezlenen gümüş nanopartiküllerine maruz kalan K. pneumoniae’da meydana gelen
gen ekspresyon farklılıkları, istatistiksel olarak önemli olmamakla birlikte, genel
olarak karbohidrat metabolizması, aminoasit biyosentez ve degradasyonu ve stres
cevabı ile ilişkili genlerin ekspresyonlarında farklılık gözlenmiştir. Bu çalışma ile elde
edilen sonuçlar, gümüş nanopartiküllerinin bakteri hücreleri üzerindeki toksisitesinin
moleküler mekanizmalarının anlaşılmasına katkı sunmaktadır.