Yükseköğretim Kurumları Destekli Proje, 2016 - 2020
Günümüzde,
isteyen her katılımcıya ücretsiz olarak ’Kitlesel Açık Çevrimiçi Kurs’ (MOOC)
olarak adlandırılan kursları sunan platformlar mevcuttur. Bu platformlardaki kurslar,
açık iletişim ve video etkileşimlerine öncelik verecek şekilde ayrık alt
adımlar halinde yapılandırılmıştır. Dünya üzerinden birçok kurum MOOC oluşturmaya
çalışmakta ve farklı coğrafi konumlardan milyonlarca insanı kendine
çekmektedir.
MOOC’ların
kazandıkları önemli popülerliğe rağmen, dil, zorluk seviyesi ve öğrenme yaklaşımı
gibi katılımcıların bireysel ihtiyaçlarına göre esnek olmamak gibi önemli
problemleri vardır. Bu durumun bir sonucu olarak MOOC’lardaki önemli problemlerden
biri, katılımcıların çok düşük tamamlama oranlarıdır (% 10’dan az).
Ana MOOC sağlayıcıları,
çoğunlukla Amerika Birleşik Devletleri ve İngiltere gibi İngilizce konuşulan
ülkeler tabanlıdır ve sağladıkları MOOC’ların dili İngilizce’dir. Bununla
birlikte katılımcıların çoğunluğu İngilizce’yi yabancı dil olarak konuşmaktadır.
Bu durumun katılımcılarda, özgüven, kullanım davranışları, iletişim tarzları ve
kursu tamamlama performanslarında farklılıklara neden olduğu yapılan çalışmalar
tarafından ortaya konulmuştur. Katılımcıların İngilizce dil becerilerindeki değişkenlik
kaçınılmaz olarak, en fazla birincil dili İngilizce olmayan katılımcılar için
bir engel oluşturmaktadır. Bu engele karşı bir çözüm üretebilmek için MOOC’larda
İngilizce dilbilgisi eksikliği sebebi ile zorluk yaşayan katılımcıların tespit edilmeleri
gerekmektedir. Kurs devam ederken öğrencilerin etkileşimlerini anlamak, öğrenme
yollarını karakterize etmek, kursu bırakma oranlarını en aza indirgemek ve öğretmen
müdahalelerini başlatmaya yardımcı olabilmek kritik öneme sahiptir. MOOC’larda,
öğrencinin içeriklere hangi sıklıkta, ne kadar süreyle, hangi zaman
dilimlerinde ulaştığı, ne kadar ilerlediği, ne zaman, ne kadar ve hangi
konularda kimlerle paylaşımda bulunduğu bilgileri kayıt altına
alınabilmektedir. Bu bilgiler, MOOC platform sağlayıcıları ve kursları
hazırlayanların, katılımcıların ihtiyaçlarını tespit edip bu ihtiyaçlara göre
kursları yapılandırmalarına yardımcı olabilir. Bununla birlikte, İngilizce’yi
ikincil olarak konuşan katılımcıların tespiti ve onların MOOC’lardaki
performans etkileşimleri ile ilgili çok fazla çalışma yoktur. Aynı zamanda,
ikincil dil olarak İngilizce konuşanların MOOC’lardaki davranışlarını araştıran
sınırlı sayıda araştırma vardır.
Tezde, MOOC
katılımcıları ana dillerine göre gruplandırılmış, ardında da bu grupların
kullanım ve performans analizleri gerçekleştirilmiştir. Bunun için öncelikle
katılımcıların, oluşturulan yöntemlerle İngilizce dil gruplarına ayrılmasına odaklanılmıştır.
Katılımcıları kendi İngilizce dil geçmişlerine göre otomatik veya yarı otomatik
olarak tespit etme yöntemleri belirlendikten sonra kullanım davranışları ve kurs
performansları analiz edilmiştir.
Tez kapsamında,
içerdiği sosyalleşme özellikleri, dil odaklı analiz yapma ve işbirliği imkânlarının
yüksek olması gibi nedenlerle, çoğunlukla İngiltere tabanlı FutureLearn MOOC
platformunda Southampton Üniversitesi tarafından sunulan farklı türden MOOC’ların
verileri kullanılmıştır. Tezde uygulanan metodoloji, oluşturulan farklı
yöntemlerle İngilizce dil gruplarının tespit edilmesi, güncellenmesi, kullanıcı
davranışlarının analiz edilmesi, performanslarının tahmininde kullanılabilecek
en uygun ve performanslarına en fazla etki eden özelliklerle, performans
tahminlerinde en başarılı algoritmaları belirlemede kullanılabilecek birkaç alt
aşamayı içermektedir. Bu sonuçlar ayrıca MOOC platform geliştiricileri
tarafından, kurs içinde katılımcıların performanslarını iyileştirebilmek ve
erken müdahale sağlayabilmek için strateji geliştirmede kullanılabilir.
Anahtar
Kelimeler: Performans
tahmini, dil tespiti, kullanım analizi, Kitlesel Açık Çevrimiçi Kurs, ikincil
dil olarak İngilizce