Q Humma Hastalığına Karşı Aşı Modeli Oluşturulması Amacıyla Sentetik Polimerlerin Lipopolisakkaritlerle Konjugatlarının Geliştirlmesi ve Yapıların İncelenmesi


Pelit Arayıcı P., Derman S. (Yürütücü)

Yükseköğretim Kurumları Destekli Proje, 2016 - 2021

  • Proje Türü: Yükseköğretim Kurumları Destekli Proje
  • Başlama Tarihi: Haziran 2016
  • Bitiş Tarihi: Eylül 2021

Proje Özeti

Biyopolimerlerin lipopolisakkarit, protein, peptid ve diğer biyomoleküllerle komplekslerinin oluşturulması ve konjugasyonu tıp, eczacılık, biyoteknoloji ve biyomühendislik alanlarında uygulamalar için çeşitli yenilikler getirmektedir. Son zamanlarda polimer-biyomolekül kompleks ve konjugatları proteinlerin saflaştırılmasında, enzim kararlılığının arttırılmasında, yeni nesil aşı sistemleri ve tanı kitlerinin geliştirilmesinde, biyosensör üretimi, kontrollü ilaç salımı ve doku mühendisliği uygulamalarında kullanılmaktadırlar. Q hummasının etiyolojik ajanı lipolisakkarit yapısındaki Coxiella burnetii’dir. Q humması tüm dünyada en sık görülen zoonotik hastalıklardan biridir. İnsanlarda meydana getireceği kalıcı enfeksiyonlar Q hummasının kronik formuna yol açabilir ve sıklıkla ölümcül olabilmektedir. Ancak bu hastalığa karşı sentetik aşı geliştirilmesine zemin hazırlayacak olan Polimer-Lipopolisakkarit kompleks ve konjugatları geliştirilmesi temelinde herhangi bir çalışma bulunmamaktadır. 18 Tez kapsamında hastalık etkeni olarak antijenik Coxiella burnetii lipopolisakkariti ve adjuvan olarak Poli(vinilpirolidon-ko-akrilikasid) ve polioksidonyum biyopolimerleri kullanılmıştır. Belirtilen biyopolimerler ve lipopolisakkarit kullanılarak, (1) fiziksel karışımla Polimer-lipopolisakkarit kompleksleri, (2) Bakır metal iyonu aracılığı ile 3’lü Polimer-Bakır-lipopolisakkarit kompleksleri ve (3) çapraz bağlayıcı aracılığı ile biyokonjugatlar oluşturulmuş ve karakterizasyonları gerçekleştirilmiştir. Hazırlanan bu kompleks ve konjugatların Balb/c farelerde aşı adayı olarak değerlendirilmeleri ELISA metoduyla, oluşturdukları antikor seviyeleri saptanarak gerçekleştirilmiştir. Alınan en iyi antikor seviyesi oranındaki kompleks ve konjugatımızın aşı prototipi olarak tespiti yapılmıştır. Tez sonucunda yeni tip aşı prototipi üretilemesi tezin önemli çıktılarından biri olmuştur. Gelecekte patent başvurusu yapılarak aşı ve/veya teşhis amaçlı bir kit olarak değerlendirilmesi için ileri çalışmalarının yapılması planlanmaktadır. Yapılan bu çalışmanın farklı hastalıklar için de üretilecek aşı ve tanı kitleri çalışmalarına alt yapı ve bilgi birikimi açısından büyük katkısı olacağını ve ülkemizin dışa bağımlılığını azaltmada yardımcı olacağını düşünmekteyiz.