Tezin Türü: Yüksek Lisans
Tezin Yürütüldüğü Kurum: Yıldız Teknik Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Türkiye
Tezin Onay Tarihi: 2025
Tezin Dili: Türkçe
Öğrenci: EMİNE ÖĞSÜZ
Danışman: Eyüp Şişman
Özet:
Küresel iklim değişikliğine bağlı
olarak yağışlardaki azalma ve sıcaklık artışları kuraklık olaylarını her geçen gün
daha da arttırmakta ve son yıllarda yaşanan kuraklıklar önemli bir küresel
sorun haline gelmiştir. Bu tez çalışması kapsamında Türkiye’nin önemli sanayi
şehirlerinden biri olan Kocaeli için, ayrıntılı zamansal ve mekânsal kuraklık
analizleri gerçekleştirilerek yaşanan kuraklıklara ilişkin değerlendirmelerde bulunulacaktır.
Bu tez çalışmasında, il genelindeki gözlem, çeşitli
yeniden analiz ve uydu veri kaynaklarının kuraklık analizleri için ne ölçüde
kullanılabilir olduğu araştırılmaktadır. Çalışmada kuraklık analizleri için
literatürde en sık kullanılan indislerden biri olan Standartlaştırılmış Yağış
İndeksi (SPI) kullanılmıştır. İlgili kuraklık indis hesapları için, Meteoroloji
Genel Müdürlüğü’nün (MGM’nin) gözlem, model tabanlı ERA 5 ve ERA 5-Land yeniden
analiz, son olarak da IMERG NASA uydu veri kaynağından temin edilen yağış
ürünleri kullanılmıştır. Yapılan araştırma sonucunda eldeki gözlem verilerinin
kısıtlı olması sebebiyle, istasyonlara bağlı elde edilen zamansal ve özellikle
de uzamsal kuraklık değerlendirmeleri oldukça sınırlıdır. Ayrıntılı kuraklık
değerlendirmeleri için, Dünya Meteoroloji Örgütü’nün kabul ve tavsiyelerine
uyulduğunda, sadece Kocaeli istasyon verisi veya buna eklenebilecek birkaç
istasyon ile Kocaeli genelinde kapsamlı bir değerlendirmede bulunulamayacağı
anlaşılmaktadır. Gözlem verileri yanı sıra, son yıllarda literatürde kuraklık
dahil pek çok araştırmada yeniden analiz ve uydu yağış ürünlerinin kullanımının
giderek yaygınlaştığı görülmektedir. Bu çalışmada, Kocaeli ili için dört adet
MGM gözlem istasyon verisi yanı sıra çözünürlükleri ölçüsünde ERA 5, ERA 5-Land
ve IMERG NASA model ve uydu tabanlı yağış verileri kullanılarak kapsamlı
kuraklık analiz çalışmaları gerçekleştirilmiştir. Çalışma kapsamında, 30 yıldan
kısa süreli veri setleri de kullanılarak zamansal analizler yapılmış, farklı
veri kaynaklarının performansları istatistiksel metriklerle değerlendirilmiştir.
İstasyon, uydu ve model tabanlı yağış verileri arasındaki farklar da incelenmiştir.
SPI metodolojisi kullanılarak 1, 3, 6, ve 12 aylık zaman ölçeklerinde zamansal kuraklık
analizleri gerçekleştirilmiş ve sonrasında çeşitli kuraklık özellikleri
belirlenmiştir. Alansal değerlendirmeler kapsamında ise, kuraklık olaylarının
mekânsal dağılımı istasyon, uydu ve model tabanlı veriler kullanılarak üretilen
kuraklık haritaları yardımıyla incelenerek yorumlanmıştır. Analiz sonuçları
farklı veri kaynaklarının kuraklık analizlerindeki etkisini, benzerlik ve
farklılıklarını ve her bir veri kaynağının belli kabuller altında
güvenilirliğini ortaya koymaktadır. Yapılan analizler sonucunda, IMERG NASA uydu ve ERA
5, ERA 5-LAND yeniden analiz verilerinin, istasyon verilerinin yetersiz kaldığı
durumlarda, önemli bir tamamlayıcı olabileceği ortaya konulmuştur. Elde edilen
bulgular, Kocaeli ili özelinde kuraklık yönetimi ve su kaynaklarının
sürdürülebilir planlanmasına yönelik bilimsel bir temel sunmaktadır. Yapılan
çalışma göstermiştir ki, kuraklık planlama ve yönetim süreçlerinde bu ve benzer
veri kaynaklarının kullanımı karar alma süreçlerinde önemli avantajlar
sağlayacaktır. İlgili veri kaynaklarının, farklı alanlarda ve çeşitli iklim
koşullarında, kullanımının yaygınlaşması şüphesiz gelecekte kuraklık
analizlerinin kapsamını ve doğruluğunu artıracaktır. Sonuç olarak, Kocaeli ili
örneğinde olduğu şekilde, kuraklık olaylarının nispeten küçük ölçeklerde il ve
ilçe genelinde daha detaylı ve güvenilir bir şekilde analiz edilmesi için,
gözlem verileriyle birlikte yeniden analiz ve uydu verilerinin de kullanımının
mümkün olduğu ve gelecekte söz konusu ürünlerin kuraklık analizi konularındaki
çalışmalarda daha da yaygınlaşacağı anlaşılmaktadır. Bu araştırma bulgularının,
kuraklık konusundaki planlama, tasarım ve risk yönetimi süreçlerine önemli
katkılar sunması ve başta su
yönetimi konusunda yetkili idareler olmak üzere ilgili tüm paydaşlara kısa,
orta ve uzun vadeli ortak strateji ve planlamalar konusunda objektif bilimsel
çıktılar ışığında yol göstermesi beklenmektedir.