Polilaktik Asit Esaslı Biyoemilebilir Doku Adezyonu Önleyici Filmlerin Üretimi


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Yıldız Teknik Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2016

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: MEHMET BUĞRA GÜNER

Danışman: Afife Binnaz Hazar

Özet:

Doku adezyonu, operasyonları takip eden süreçte sıklıkla görülen, şiddetli ağrılara, organların çalışmalarında aksamalara ve hatta tekrarlayan operasyonlara neden olan bir durumdur. Müdahale edilmiş yaralı doku ile komşu doku veya organlar arasında travma, enfeksiyon, yerel kansızlık, kanama ve yabancı maddelere tepki olarak oluşan fibröz bantları nedeniyle gerçekleşen doku adezyonları; eldiven pudrası (talk) veya dikiş gibi yabancı maddelerin varlığı, termal/kimyasal yaralanmalar, iltihaplanma, kanama, kansızlık, dehidratasyon ile genetik etkenler tarafından tetiklenebilmektedir.

Konumuna ve yapısına bağlı olarak değişkenlik göstermekle birlikte adezyonlar, kimi zaman yaşam süresi boyunca hastayı rahatsız etmeyerek adeta sessiz kalmakta, kimi zaman da sonu mortaliteye kadar uzanan yaşamı tehdit edici unsurları ortaya çıkarmaktadır. Dünya genelinde adezyon kaynaklı mortalite oranı %4,3-13 arasında değişim göstermektedir. Pelvik bölge adezyonları, kronik pelvik ağrıların başlıca sebeplerinden olmasının yanında, kadınlarda görülen ikincil kısırlık oluşumunun %22 ile ana nedenidir. Dahası, operasyonlar esnasında karşılaşılan adezyonlar operasyon süresini ve komplikasyonları arttırmakta iken; bu komplikasyonlar ameliyat akabinde ve ameliyatı takip eden 10 yıl içerisinde olumsuz sonuçlar açığa çıkarabilmektedir. Ameliyat geçirmiş hastaların ise %34’lük kısmı, adezyona doğrudan veya dolaylı olarak bağlı komplikasyonlar nedeniyle hastanelere tekrardan başvurmuşlardır.

Doku adezyonunu önleyici uygulamalar, literatürde, katı formda bariyer uygulanması, akışkan ve jel formda bariyer uygulanması, ameliyat protokolleri, hücresel stratejiler, eczacılık ürünleri ve bu tedbirlerin kombinasyonları başlıklarında derlenmiştir. Katı formda adezyon önleyici bariyerler, klinik araştırmalarda en verimli sonuçların elde edildiği uygulamalardır. Birbirine komşu iki doku arasında fiziksel bariyer görevi görerek adezyonu önleyen katı formda bariyerler, klinisyenin hasta vücuduna giriş noktası ile bu noktaya yakın yerler arasına yerleştirilmesi suretiyle uygulanmaktadır. Günümüzde doku adezyonlarını önleme çalışmalarında iki tip fiziksel bariyer kullanılmaktadır. Bu bariyerler biyoemilebilir ve biyoemilemez olarak literatürde yer almaktadır. Biyoemilemez bariyerler, vücut tarafından yabancı madde olarak görülmekte ve vücudun uzun süreler boyunca reaksiyon göstermesine neden olmaktadırlar. Vücudun verdiği reaksiyonlar ise ikincil operasyonlar esnasında enfeksiyon riskinin artması ve fibrozis gelişimi ile tıkanıklıkların oluşması sonucunu doğurmaktadır.

Polilaktit esaslı biyoemilebilir membranların da içerisinde yer aldığı biyoemilebilir membranlar ise yara ve çevresine olumsuz yönde müdahele etmeyerek fibrozis oluşumunu tetiklememektedir. Ek olarak PLA, su ve CO2 ile haftalar içinde metabolize olarak solunum yolu ile vücuttan uzaklaştırılmaktadır. Kan veya diğer harici maddelerin ortamda bulunması ile etkisini kaybetmeyen PLA, şekillendirilebilme kabiliyetinden dolayı dikiş ile veya dikiş olmaksızın uygulanabilme özgürlüğünü de uygulayıcılara vermektedir.

Tez çalışması kapsamında farklı laktit monomerlerinin halka açılması polimerizasyonuna tabi tutulması ile PLA üretimi gerçekleştirilmiş ve elde edilen polimerler karakterize edilmiştir. PLA üretimi ile ilgili parametrelerin optimize edildiği çalışmada, sentezlenen PLA polimerleri çözücü döküm metodu kullanılarak film formuna getirilmiştir. Nihai olarak ise elde edilen filmlerin, klinik, mekanik ve fiziksel yönden uygulanabilirliği incelenmiştir.

Anahtar Kelimeler: Doku adezyonu, poli(laktik asit) bariyer filmler, halka açılması polimerizasyonu, çözücü döküm metodu