8. Uluslararası Akademik Araştırmalar Kongresi, Elazığ, Türkiye, 22 - 24 Haziran 2022, ss.145-146
Özet
Korona virüs hastalığı 2019 (COVID-19) şiddetli akut solunum sendromu koronavirüsü 2
(SARS-CoV-2)'nin neden olduğu bulaşıcı bir hastalıktır.İlk vaka ile Çin'in Hubei eyaletinin
Vuhan şehrinde Aralık 2019 tarihinde karşılaşılmıştır. Türkiye de bu pandemi ile çok geçmeden
karşılaşmış teşhis için gerekli çalışmaları başlatmıştır. Tıbbi laboratuvarlarda en yaygın
kullanılan yöntem nazoferingeal sürüntü yardımıyla uygulanan gerçek-zamanlı polimeraz
zincir reaksiyonudur (RT-PCR). Tedavi için ise virüsü inhibe eden ilaçların geliştirilmesi için
çalışmalar devam etse de birincil tedavi şu an için semptomatiktir ve geliştirilen aşılarla
desteklenmiştir.Yapılması öngörülen çalışmada Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıbbi
Viroloji Laboratuvarına PCR testi için gönderilen nazoferingeal sürüntü numuneleri Real-Time
PCR moleküler test metodu ile çalışılarak bu bağlamda kişilerin PCR Testi sonucu pozitif
olması durumunda hastalardan alınan kandan serum ayrımı yapılarak çalışmada hem kandan
kit ile manuel DNA İzolasyonu yapılıp ACE Polimorfizm( Anjiyotensin Dönüştürücü Enzim
Geni Polimorfizmi) saptanmaya çalışılmış hem de kandan ayrılan serum örneklerinden ACE’
8. Uluslararası Akademik Araştırmalar Kongresi (ICAR)
146
nin serum içinde düzey araştırılması-ELISA Testi-(ACE miktar tayini) yapılarak COVID19-
ACE Gen ilişkisine bakılmıştır. Çalışmada COVID-19 tanısı konulmuş kişilerde ACE gen
polimorfizm oranlarının bulunması ve ACE geninin serumdaki seviyesi tespit edilmeye
çalışılmıştır.Yapılan bu prospektif çalışmada vaka-kontrol grubu olarak 96 örneklem
büyüklüğü(64-pozitif/32-kontrol) ile yola çıkıldı.Serum ACE aktivitesi, bir spektrofotometrik
yönteme dayalı otoanalizör ile değerlendirildi ve ACE geninin dolaşımdaki aktivitesi ile
çalışma sonucu ortaya çıkan genetik veriler karşılaştırılarak istatistiki analizle aralarındaki ilişki
saptanmaya çalışıldı.ELISA testi sonucu ACE düzeyi yüksek olan hasta oranlarında istatistiksel
olarak anlamlı fark saptanmamış olsa grupların polimorfizm oranlarında istatistiksel
olarak,pozitif hastaların D polimorfizm oranı I polimorfizm oranından yüksek
bulunmuştur.ACE genini ve işlevini anlamak ACE2’yi anlamakla sağlanabilir.COVID-19
patogenezinde ACE/ACE2 dengesizliğinin rolünü destekleyen birçok çalışma mevcuttur.Bu
genlerdeki değişimlerin gen ifadesiyle birlikte bireyin hastalık semptomlarını da ortaya çıkarma
olasılığı tartışılmıştır.Dolayısıyla ACE I/D polimorfizmi için bir D aleline sahip olmanın ACE2
reseptör seviyesini azaltarak COVID-19'un klinik seyrini değiştirdiği düşünülebilir.Sonraki
çalışmalar mutlaka örneklem sayısı artırılıp çalışılarak istatistiki analize tabii tutulmalıdır.
Anahtar Kelimeler: Korona Virüs Hastalığı 2019 (Covıd-19), Şiddetli Akut Solunum
Sendromu Koronavirüsü 2 (Sars-Cov-2), Polimeraz Zincir Reaksiyonudur (Rt-Pcr), Ace
Polimorfizm (Anjiyotensin Dönüştürücü Enzim Geni Polimorfizmi), Serum Ace Aktivitesi