Müze ve Sanat, MEHMET EMİN KAHRAMAN, Editör, Efeakademi, İstanbul, ss.1-236, 2020
Koleksiyonculukla
başlayan süreçte eserlerin muhafazasının sağlanabilmesi için ortak mekânda
sergilenmesiyle birlikte günümüz müzecilik anlayışının temeli atılmıştır. Eseri
doğru muhafaza edebilme ve gösterebilme çabası ise sergileme tekniklerini
geliştirmiş ve müzeleri yaygın hale getirmiştir. Eğitim ve bilim için değerli
bir konuma gelen müzeler zamanla arkeoloji, sanat, tarih, teknoloji ve kent
müzeleri gibi çeşitlilik kazanmıştır. Fakat güçlenen müzeler artık sadece
eğitim ve sanat alanıyla sınırlı kalmayıp propaganda aracı olarak da kullanılmış
ve popüler kültürün kurumlarına dönüşmüştür. Güçlenen müzeler bulunduğu şehrin
veya bölgenin yönlendirici kurumlarına dönüşebildiler.
Şehrin belleği
konumuna gelen bu müzeler kültür, sanat ve ekonomiye yön vermeye başladılar.
Şehrin tanıtılmasında ve kalkınmasında da etkin olan müzelerden bazıları siyasi
güce dönüşmeye başladı. Artık özellikle Ulusal Müzeler, Kent Müzeleri,
Teknoloji Müzeleri ve Çağdaş Sanat Müzeleri diğer müzelere oranla daha güçlü
propaganda aracına dönüşerek şehrin belleğini yeniden oluşturabilir veya
istediği sanat türünü ön plana çıkarabilir. Örneğin uluslararası çağdaş sanat
camiasının yöneticileri konumuna gelen Los
Angeles Çağdaş Sanat Müzesi (LACMA), Guggenheim Bilbao Müzesi,
Modern Sanatlar Müzesi (MoMA) PS1 ve Şanghay Çağdaş Sanat Müzesi (MoCA)
gibi Çağdaş Sanat Müzeleri kavramsal sanatı, enstalasyonu, performans
sanatını ve disiplinlerarası uygulamaları sahiplenip, istedikleri sanatçının
eserini koleksiyonlarına ekleyip onu uluslararası camiada bilinir hale
getirebiliyorlar veya bienal düzenleyebiliyorlar.
Peki teknolojik,
siyasi ve ekonomik gelişmeler müzeleri nasıl etkileyecek? “Müzeler bu
değişimlerden etkilenirken devamlılıklarını koruyabilecekler? Sürdürülebilirlik
anlayışı müzelerde uygulanabilecek mi? Müzecilik anlayışı sanal dünyanın
etkisiyle çevrimiçi hale mi gelecek?” gibi sorulara uzman akademisyenlerin araştırmalarıyla
cevap arandı. Ayrıca bu kaynakta müze içi yönetim, sergileme, arşivleme,
reklam, eğitim ve etkinlik politikası gibi müzenin devamlılığı için önem teşkil
eden konularda da önerilerde bulunuldu. Yeterli akademik kaynağı bulunmayan
müzecilik alanına ve bilim dünyasına katkı sağlamasını ümit ederim.