Kamu Müdahalesinin Kentsel Dönüşüm Sürecine Etkisi: Fikirtepe- Sarıgöl Dönüşüm Alanları Karşılaştırması


Markoç I., Sari Haksever T.

ITU Gayrimenkul Araştırmaları, İstanbul, Türkiye, 4 - 05 Ekim 2019, cilt.1, sa.1, ss.1

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Cilt numarası: 1
  • Basıldığı Şehir: İstanbul
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.1
  • Yıldız Teknik Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Türkiye’de Cumhuriyet Dönemi’nde sanayileşmeye ağırlık verilmesiyle, kentler üretimin merkezi haline gelmiştir. Kentlerde kurulan sanayi tesislerindeki istihdam olanaklarından faydalanmak için 1950’li yıllar itibariyle kırdan kente göç hızlanmıştır. Ancak kırdan kente göçen nüfus, kentlerdeki konut arzı yetersizliği nedeni ile kendi konut ihtiyacını kentin çeperlerindeki sanayi alanları çevresinde hazine ya da özel araziler üzerine gecekondu inşa ederek karşılamışlardır (Altaban ve Şenyapılı [1]). 1980 yılı sonrasında yapılan yasal düzenlemelerle birlikte gecekondu alanlarının mülkiyet sorunlarının çözülmesi ve düşük katlı gecekondu alanlarının apartman türü konuta dönüşmesi süreci başlamıştır. Bu süreçle piyasa koşullarında özel sektörün karını maksimize eden konut projeleri ile tarihi ve kültürel çevreye uymayan, teknik altyapı ve diğer donatı alanlarından mahrum, yere özgü olmayan birbirinden kopuk, toplumsal ayrışmayı artıran, suç oranlarının yükseldiği kentsel mekânlar üretilmiştir. Bu sebeplerle kentsel mekânlar dönüşüme ve yenilenmeye ihtiyaç duyarken, 1999 Marmara depremi sonrasında kentsel dönüşüm özellikle deprem odaklı olarak ciddi bir şekilde ele alınmaya başlamıştır.

2000’li yıllar sonrasında katılımcı yaklaşımların ve katılım araçlarının planlama gündeminde yer alması ile dönüşüm ilk defa bir strateji olarak tanımlanmaya başlamış yerel yönetimler ve özel sektör arasındaki işbirliği önem kazanmıştır (Koca [2]). Bu çalışmada, piyasa temelli gerçekleşen kentsel dönüşüm süreçlerinin, bireylerin kendi başlarına ya da kamu kurumları liderliğinde hangi koşullar ve nasıl bir organizasyonel yapı içinde gerçekleştiğini öğrenebilmek için iki farklı uygulama örneği karşılaştırılmalı olarak detaylı bir şekilde incelenmiştir. Doktora sürecinde alan çalışmalarımızı gerçekleştirdiğimiz İstanbul’un Anadolu yakasındaki Fikirtepe ile Avrupa yakasındaki Sarıgöl Mahallesi’nde gerçekleşmekte olan dönüşüm çalışmalarının incelenmesi ile kentsel dönüşüm süreçlerinde planlama ve uygulama aşamalarında kamu müdahalelerinin etkilerinin değerlendirilmesi hedeflenmiştir. Fikirtepe’de uzlaşma tamamen hak sahipleri ve müteahhit firmalarla gerçekleşirken, Sarıgöl’de plan ve uzlaşma süreç takibi, yerel yönetim desteği ile kurulan GOPAŞ tarafından yapılmıştır. Çalışmada başta kamu, özel sektör ve sivil toplum örgütlerinin temsilcileri ve alan sakinler ile yapılan yarı yapılandırılmış derinlemesine görüşmelerden elde edilen verilerin değerlendirilerek kamu müdahalelerinin süreç boyunca etkilerinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır.

Sonuç olarak, kamu kurumlarının uygulama sürecine katılmamasının ve özel sektörün kamu tarafından denetlenmeyişinin yerel halkın dönüşüm sürecine güven duymasını engellediği görülmüştür. Güvensizlik ortamı ise belirsizlik ve öngörülemezlikle endişeli bir bekleyişe neden olmuştur. Gecekondu alanlarının dönüşümünde, önceden belirlenmiş bir vizyonla; toplumsal taleplerin önderliğinde, özel sektörün denetlendiği ve finansman olanakları ile desteklendiği bir süreçte, kamunun etkisinin ve katkısının her aşamada olması gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.


Anahtar Kelimeler: Konut Alanı Dönüşüm, Kamu Müdahalesi, Fikirtepe, Sarıgöl.

Türkiye’de Cumhuriyet Dönemi’nde sanayileşmeye ağırlık verilmesiyle, kentler üretimin merkezi haline gelmiştir. Kentlerde kurulan sanayi tesislerindeki istihdam olanaklarından faydalanmak için 1950’li yıllar itibariyle kırdan kente göç hızlanmıştır. Ancak kırdan kente göçen nüfus, kentlerdeki konut arzı yetersizliği nedeni ile kendi konut ihtiyacını kentin çeperlerindeki sanayi alanları çevresinde hazine ya da özel araziler üzerine gecekondu inşa ederek karşılamışlardır (Altaban ve Şenyapılı [1]). 1980 yılı sonrasında yapılan yasal düzenlemelerle birlikte gecekondu alanlarının mülkiyet sorunlarının çözülmesi ve düşük katlı gecekondu alanlarının apartman türü konuta dönüşmesi süreci başlamıştır. Bu süreçle piyasa koşullarında özel sektörün karını maksimize eden konut projeleri ile tarihi ve kültürel çevreye uymayan, teknik altyapı ve diğer donatı alanlarından mahrum, yere özgü olmayan birbirinden kopuk, toplumsal ayrışmayı artıran, suç oranlarının yükseldiği kentsel mekânlar üretilmiştir. Bu sebeplerle kentsel mekânlar dönüşüme ve yenilenmeye ihtiyaç duyarken, 1999 Marmara depremi sonrasında kentsel dönüşüm özellikle deprem odaklı olarak ciddi bir şekilde ele alınmaya başlamıştır.

2000’li yıllar sonrasında katılımcı yaklaşımların ve katılım araçlarının planlama gündeminde yer alması ile dönüşüm ilk defa bir strateji olarak tanımlanmaya başlamış yerel yönetimler ve özel sektör arasındaki işbirliği önem kazanmıştır (Koca [2]). Bu çalışmada, piyasa temelli gerçekleşen kentsel dönüşüm süreçlerinin, bireylerin kendi başlarına ya da kamu kurumları liderliğinde hangi koşullar ve nasıl bir organizasyonel yapı içinde gerçekleştiğini öğrenebilmek için iki farklı uygulama örneği karşılaştırılmalı olarak detaylı bir şekilde incelenmiştir. Doktora sürecinde alan çalışmalarımızı gerçekleştirdiğimiz İstanbul’un Anadolu yakasındaki Fikirtepe ile Avrupa yakasındaki Sarıgöl Mahallesi’nde gerçekleşmekte olan dönüşüm çalışmalarının incelenmesi ile kentsel dönüşüm süreçlerinde planlama ve uygulama aşamalarında kamu müdahalelerinin etkilerinin değerlendirilmesi hedeflenmiştir. Fikirtepe’de uzlaşma tamamen hak sahipleri ve müteahhit firmalarla gerçekleşirken, Sarıgöl’de plan ve uzlaşma süreç takibi, yerel yönetim desteği ile kurulan GOPAŞ tarafından yapılmıştır. Çalışmada başta kamu, özel sektör ve sivil toplum örgütlerinin temsilcileri ve alan sakinler ile yapılan yarı yapılandırılmış derinlemesine görüşmelerden elde edilen verilerin değerlendirilerek kamu müdahalelerinin süreç boyunca etkilerinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır.

Sonuç olarak, kamu kurumlarının uygulama sürecine katılmamasının ve özel sektörün kamu tarafından denetlenmeyişinin yerel halkın dönüşüm sürecine güven duymasını engellediği görülmüştür. Güvensizlik ortamı ise belirsizlik ve öngörülemezlikle endişeli bir bekleyişe neden olmuştur. Gecekondu alanlarının dönüşümünde, önceden belirlenmiş bir vizyonla; toplumsal taleplerin önderliğinde, özel sektörün denetlendiği ve finansman olanakları ile desteklendiği bir süreçte, kamunun etkisinin ve katkısının her aşamada olması gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.


Anahtar Kelimeler: Konut Alanı Dönüşüm, Kamu Müdahalesi, Fikirtepe, Sarıgöl.