Biçimlendirici Öğrenme Modeli ve Türkiye’de Uygulanabilirliği Üzerine Bir Değerlendirme


Creative Commons License

Şeker M.

International Journal of Social Science Research, cilt.12, sa.1, ss.172-186, 2023 (Hakemli Dergi)

Özet

Günümüzde her toplum, kendi kültürel temellerinin sürdürülebilirliğini sağlamak için, gelecek kuşakları refah ve mutluk içinde yaşatarak, onları girişimci bir birey olarak yetiştirme mücadelesi vermektedir. Bu doğrultuda, çağdaş öğrenme modellerini takip ederek kendi eğitim sistemi oluşturma gayretinde bulunur. Bunun için, mevcut klasik uygulamalardaki eğitim ve öğretim modellerini sürekli olarak güncelleyerek çağdaş eğitime erişmeyi hedefleyen bir çaba içerisinde olmalıdır.
Bir toplumun maddi ve manevi açıdan kalkınmasının gerçekleşmesi için, eğitim sisteminin öğrenci merkezli olmasına, çocuk ve gençlerinin öğrenme eğilimlerinin en yeni öğrenme yöntemi olan “Biçimlendirici Öğrenme Modeli” ile, gerçekleştirileceğine dair görüşler yaygınlaşmaktadır.
Sosyal, ekonomik ve kültürel anlamda, önemli değişim ve dönüşümler yaşayan toplumlar, uluslararası ilişkilerde de milli menfaatlerini koruyacak kuşakları günün şartlarına uygun modern yöntemlerle eğitmelidirler. Çağımızda bazı eğitimciler; bireyin kendini yenilemesi ve karşılaştığı hayat problemlerine akılcı çözüm yolu bulabilmesinin, öğrendiklerini hafızasında biçimlendirme becerisi ve bu yöndeki yetisini kullanabilme eğilimi ile ilişkili olduğu görüşündedirler. Öğrenilenlerin kalıcılığı büyük ölçüde hafıza ile ilgilidir. Hafıza ile öğrenme süreçleri birbirini tamamlayan süreçlerdir. Hafıza, bilgiyi kodlama, depolama, geri getirme gibi benzeri yönde biçimlendirme süreçlerini kapsamaktadır.
Özellikle, batı ülkelerindeki eğitim öğretim alanındaki çalışmalarda giderek üzerinde durulan “Biçimlendirici Öğrenme Modeli” ülkemizde de eğitimcilerin dikkatini çekmiş, konuyla ilgili bazı çalışmalar yapılmıştır.
Bu çalışmada; “Biçimlendirici Öğrenme Modeli” kavramı ve kapsamı üzerine bir literatür taraması yapılarak, konuyla ilgili tanım ve ifadelere yer verilerek modelin Türkiye’deki tanınırlığına dikkat çekilmiştir. Mevcut tanımlardan yola çıkılarak genel bir değerlendirme yapılmış ve bu yönde konunun kapsamının belirlenmesi amaçlanmıştır.
Bu çalışma, Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Ana Bilim Dalı ve P.D.R. Anabilimdalı'nda görev yapan on (10) eğitim uzmanının katılımıyla gerçekleştirilmiştir. Katılımcılara dört açık uçlu sorudan oluşan bir mülakat yapılmıştır. Araştırmada, nitel veri analizi için karşılaştırmalı analiz tekniği kullanılmıştır.
Sonuç olarak, eğitimde planlama ve değerlendirme süreçlerinin ayrılmaz bir şekilde birbirine bağlı olduğu ifade edilmiştir. Akademisyenler, öğretim sürecinin her aşamasında, öğrenicilerin ilgi ve katılım düzeylerini gözlemleyerek eğitim faaliyetlerine aktif olarak katılımlarını artırmayı amaçlamaktadır. Ayrıca, öğretmenlerin ve akademisyenlerin eğitim ve öğretim süreçlerini kayıt altına alarak bir portföy oluşturmalarının, etkin ve verimli çalışmaları teşvik ettiği ve sağladığı belirtilmiştir.