Altyapı Kalkınması Yeniden: Telekomünikasyon Politikası Literatürünün Eleştirel Okuması


Creative Commons License

ÜÇER S. E.

15. Ulusal Sosyal Bilimler Kongresi, ODTÜ, Ankara., Ankara, Türkiye, 29 Kasım 2017, ss.217

  • Yayın Türü: Bildiri / Tam Metin Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Ankara
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.217
  • Yıldız Teknik Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

1980’lerde yüksek gelir grubundaki ülkelerde başlayan bir süreç olan telekomünikasyon sektörünün yeniden yapılandırılması 1990’larda düşük ve orta gelirli ülkelere sirayet etti. Yeniden yapılandırmaya damgasını vuran unsur geniş tanımlamasıyla özelleştirme, yani özel sektör aktörlerinin telekomünikasyon alanına sokulmasıydı. Akademik literatür dönüşen politika çizgisinin izinde telekomünikasyon üzerine ürün vermeye başladı. Literatür yeniden yapılandırmayı destekleyen argümanları kodifiye ederken, başlarda özelleştirmenin varsayılan yatırımları arttırıcı etkisine odaklanıyordu. İthal ikameci sanayileşme stratejisini terk ederek dışa yönelik büyüme çizgisine kayan düşük ve orta gelirli ülkelerin dünyayla ekonomik bütünleşmelerinin öncelikli aracının haberleşme ve iletişim teknolojileri olacağı öngörüsünden hareket ediliyordu. Bu ülkelerin kamu mülkiyeti altındaki PTT yapılanmalarıyla, telekomünikasyon şebekesinin yaygınlaştırılması, teknolojik güncellenmesi ve hizmetlerinin büyüyen finans sektörünün gereksinimlerine cevap verecek şekilde çeşitlendirilmesi hedeflerini yerine getirecek finansman ve organizasyondan yoksun olduğu kabul ediliyordu. Hal böyleyken özelleştirme yatırımların arttırılmasının ve dolayısıyla altyapı kalkınmasının sağlanmasının tek yolu olarak akademik literatür tarafından önerilmişti.

Ne var ki telekomünikasyon politikaları çalışmaları 2000’li yıllarda özelleştirme yoluyla yatırımların arttırılması argümanını gündeminden düşürdü ve tamamen rekabet hukuku ve regülasyon alanına yoğunlaştı. Liberal iktisat anlayışıyla uyumlu olarak rekabetin geliştirilmesinin verimliliği ve toplumsal refahı arttırıcı etkisi otomatik olarak kabul ediliyor, özelleştirme uygulamalarının başarısı rekabetin sağlanması ölçüsüyle değerlendiriliyordu. Rekabetin verimliliği, verimliliğin yatırımları arttıracağı yönündeki “yatırım merdiveni” (ladder of investment) argümanı örtük olarak kabul edildi. Bu araştırma gündemi içerisinde, önceki dönemde hâkim olan “özelleştirme yatırımları arttırır” argümanının fikri takibi ihmal edildi. Halbuki dışa yönelik büyüme politikalarının iç mantığı merceğinden bakıldığında, altyapı sektörlerinin geliştirilmesi ihmal edilmemesi gereken bir alt hedef olmaya devam ediyor.

Özelleştirme sonrası rekabet yanlısı politikalar ABD ve AB ülkeleri üzerinde 2010’lu senelerde yapılan çalışmalarda sorgulanmaya başladı. Rekabeti teşvik edici politikaların yatırımlar üzerindeki etkisinin olumsuz olabileceği, yatırım merdiveni argümanının sorgulanması gerektiği tartışılıyor. Buna ilave olarak düşük ve orta gelir grubundaki ülkelerin 2010’larda uluslararası finans piyasalarında bol ve ucuz özel finansman bulamamaya başlaması, kamunun finansman alanında yer alması arayışını tetikledi. Bu geldiğimiz noktada, özelleştirmeyle altyapı kalkınması arasındaki ilişkinin fikri takibini yapmak ve alternatif politikalar üzerine düşünmek zorunluluk haline gelmiştir. Bu amaçla bu bildiride, uluslararası akademik literatürden karşılaştırmalara da yer vererek Türkiye telekomünikasyon sektörünün yeniden yapılandırılması üzerine üretilen akademik çalışmaların eleştirel bir dökümü yapılacak ve altyapı kalkınması hedefinin akademik çalışma gündemine yeniden dahil edilmesinin olanakları üzerine tartışılacaktır.      

The conference presentation provides a critical review of the academic literature on Turkish telecommunications policy. The early studies within the literature proposed the privatization policy as a remedy for the investment shortage problem in the telecommunications sector. However, later studies neglected the intellectual follow-up of the argument that privatization policy was to boost infrastructure investments. Instead, scholars focused on the institutional reforms of pro-competitive regulation. Following a critical review of the literature, I compare the performances of the Turkish public investments between 1979 and 1994 with the private investments between 1995-2014, to complement the intellectual follow-up of the argument about privatization and investments. The study concludes that, the investment performance of the privatization period was not better than the public investments period, in terms of investments as a fraction of the national income.