MILLI FOLKLOR: INTERNATIONAL AND QUARTERLY JOURNAL OF FOLKLORE, cilt.16, sa.127, ss.143-155, 2020 (AHCI)
21. yüzyılın insanı, güldüğü ve
güldürdüğü durumlar zaman içinde değişse de atalarının yaptığı gibi kolektif, bireysel;
yerel ve evrensel düzeyde gelişen bir mizah anlayışını devam ettirmektedir. İroni,
nükte, alay, hiciv, parodi, grotesk gibi birçok türe böldüğümüz ama genel
anlamda mizah olarak adlandırdığımız ve bir “gülme” durumuyla sonuca
vardırdığımız bu olgu, mizah kuramcıları tarafından üstünlük, rahatlama ve
uyuşmazlık gibi sebeplere dayandırılmaktadır. Hatta bu mizahi durumun yarattığı
“gülme” biçimleri eski çağlardan bu yana düşünürler tarafından, aristokratik,
halk, alaycı, neşeli, karnavalesk, doğal ve yapay gülüş gibi tarzlarla
betimlenmiştir. Sebebi ve sonucu ne olursa olsun zihinsel ve duygusal temelleri
evrensel bileşenler olsa da bu temellerin üzerine kurulan mizah, özgünlüğünü,
sınırlarını ve değişkenliğini her millet için korumaktadır. Mizahın kahramanı
insandır ve temelde sosyal bir olguyu yansıtır. Bu noktada mizah, kültür,
bellek, biliş ve dil gibi bağlamların süzgecinden geçirilerek oluşturulduğundan
bu değişkenlerin etkilediği durumlar göz önüne alınarak incelenmesi gerekir. Çünkü
ülkelerin pazarlama ve reklam stratejilerine, sinema ve televizyon dünyasına, eğitimine,
edebiyat ve diğer yayın hayatına, hatta politikasına, mizah öğesinin bu alanlarda
kullanım biçimlerine bu bağlamlar yön vermektedir. Mizahın yaratmak istediği ve
muhatabından beklediği etkiye, ancak bu bağlamların gönderme yaptığı kodların keşfi
sayesinde ulaşılabilir. İçine bırakıldığımız ve yüzleştirildiğimiz, kültürel ve
dilsel bağlamların bize sunduğu ölçüde işleyebildiğimiz kodlar sayesinde
çözümleyebildiğimiz mizah, komik olana yakın görünse de arka planında ciddi bir
kuramsal yapıyı taşır. Bu çalışmada, “mizah”a ve “gülme”ye dair ayrıntılı bir
kuramsal çerçeve amaçlanarak toplumların, kültürlerin mizah anlayışındaki
farklılıkların temelleri üzerinde durulmuştur. Bu farklılıklar, kültürel, belleğe
dayalı, dilsel ve bilişsel bağlamlar üzerinden aktarılmaya çalışılmış, toplumların
mizahi anlayışları ve bunu destekleyen sosyo-kültürel yapılarından örneklerle desteklenmeye
çalışılmıştır. Sonuçta, her toplumun mizahı yaratma ihtiyacının sebepleri
değişkenlik gösterdiğinden mizahın içeriğinin ve onu oluşturan unsurların
öneminin de toplumdan topluma, kültürden kültüre değiştiği görülmüştür. Mizah,
sosyal bir olgu olarak her toplumda bulunmasının gerekliliği ve oluşumunun
tamamlanması için insan zihninde birtakım bilişsel süreçlere ihtiyaç duyması
sebebiyle evrensel, toplumların farklı kültürel ve dilsel kodlara sahip olması
ve bundan dolayı aynı mizahı paylaşmamaları sebebiyle de aynı zamanda özgüldür.
Tekil bir gülme biçimi söz konusu olduğunda dâhi mizahi durum bir kişiye,
duruma veya metne, sözlü veya sözsüz şekilde cevap verme üzerine kurulu iletişimsel
bir metafordur ve bireylerin doğal olarak da toplumun beklentisini karşılayarak
sosyal yaşamı destekleme işlevi üstlenmiştir. Mizahın işlevinin sadece
eğlendirme olduğu yanılgısı mizaha bütüncül bir bakış açısının geliştirilememesinin
önündeki en önemli etkenlerden biri olduğu söylenebilir. Ayrıca bu çalışmada mizahın
kolektif ve bireysel süreçlerinin birbirini beslediği, mizahı oluşturan
bütüncül durumu kavrayabilmek ve anlamlandırabilmek için birbirlerine ihtiyaç
duyduğu sonucuna varılmıştır.
The human of 21. century, altough
the stiuation they laughs change over time, they maintain a sense of humor that
develops both collectively and individually, as their ancestors did. This
phenomenon, which we divide into many genres such as irony, wit, mockery,
satire, parody, grotesque, etc. but generally called as humor and concludes
with a "laugh" situation, is based on reasons such as superiority,
relaxation and incompatibility by humour theroists. The "laugh" forms
created by this humorous situation have been depicted as aristocratic, folk,
cynical, cheerful, carnival, natural and artificial smile by thinkers since
ancient times. Regardless of its cause and effect, although the mental and
emotional foundations are universal components, the work of humor built on
these foundations maintains its originality and variability for every nation.
Because the hero of humor is human and basically reflects a social phenomenon.
Humour since it is created by filtering the contexts such as culture, memory,
cognition and language, need to be examined by taking into account the these
variables. Because these contexts guide the marketing and advertisement
strategies of the countries, the world of cinema and television, education,
literature and other broadcasting life, even politics and the usage of the humor
element in these areas. The effect that humor wants to create and expects from
its interlocutor can only be achieved through the discovery of the codes that
these contexts refer to. The humor that we can analyze thanks to these codes,
which we can process to the extent that cultural and linguistic contexts offer
us, has a serious theoretical structure in the background, although it seems
close to the comic one. In this study, a detailed theoretical framework on
“humor” and “laughter” is aimed and the bases of differences in countries'
sense of humor are emphasized. These differences were tried to be conveyed
through cultural, memory-based, linguistic and cognitive contexts, and were
supported by examples from both countries' humourous understanding and structures
supporting this understanding. As a conclusion, it was seen that the importance
of humor and its components changed from culture to culture because the reasons
of the need of each society to create humor are different. Humor is universal
because it needs to be present in every society as a social phenomenon and
requires some cognitive processes in the human mind to complete its formation. It
is also local because societies have different cultural and linguistic codes
and therefore do not share the same humor. Even in the case of a individiual
form of laughter, the humorous situation is a communicative metaphor based on
responding to a person, situation or text, and has assumed the task of
supporting social life by meeting the expectations of individuals. In addition,
it was concluded that the collective and individual processes of humor feed
each other and need each other to grasp
constitution of humour.