Temrin, sa.27, ss.3-7, 2010 (Hakemsiz Dergi)
Hangi felsefe,
din ve inanışta olursa olsun, insanın varlık yapısında bir ikilik görülmüştür
hep. Bunu ruh ve beden ikiliği olarak ifade edebiliriz. Bedenin faniliği, ruhun
ölümsüzlüğü fikri, tarih boyunca insanla birlikte olmuştur. Bedensel fanilik
karşısında ruhsal ebedilik düşüncesi, insan varoluşunu desteklemiş, onun için
güçlü bir destek olmuştur. İnsan, beden olarak, toprağa yakındır, toprakla iç
içedir: topraktandır, topraktadır, toprağadır. Onun bu hallerinde fanilik vardır; ölümsüzlük ve
tanrısallık yoktur. Fanilik vardır, acı ve ıstırap da vardır. Yeryüzünün
hazları ve umutları da vardır. Bu, bir varoluş biçimidir. Ruhsal öğe açısından
bakıldığında ise insanın Tanrı’ya yakınlığı söz konusudur. İnsan, ruhu,
sonsuzluğun atomu olarak sonlu varlığının içinde taşır. Onunla insan olur,
onunla değer üretir, onunla yaşadığı dünyayı insani bir dünya haline getirir.
Toprakla insan
doğası arasında kurulan ilgi, yalnızca fiziksel bir ilgi değildir; insan, huy
ve mizaç olarak da toprakla benzeşim gösterir. Toprakla insan doğası arsında
kurulan koşutluk, birbirinden farklı, hatta karşıt anlamlara göndermede
bulunur. Kimi zaman, katışıksız olana, saf ve yalın olana işaret eder. “Toprak
gibi” derken, eğretileme, insandaki iyi mizacı, yumuşaklığı, insancıllığı,
özveriyi, güvenirliği, merhameti, şefkati, alçak gönüllülüğü, kısaca “ana”
sözcüğünün tüm sıcaklığını ve kuşatıcılığını ifade eder. Ama faniliğe yaptığı
gönderme ile de dünyanın düzensizliğini,
kararsızlığını, istikrarsızlığını, gelip geçiciliğini vurgular. Toprağın
bir başka anlam katmanında beden öne çıkar. Hazza, tenselliğe, dünyasallığa,
şehvete, üretkenliğe, canlılığa işaret eder. Toprak zemindir, “ana madde”dir.
Özümüzde toprak vardır. Bu yüzden toprağı özler, toprağa dönmek isteriz. Toprak
bizi dinginleştirir. Toprağa kavuşmak, anneye kavuşmak gibidir. Toprakla
uğraşırken doğa ile bütünleşiriz, doğanın bir parçası oluruz, aslımıza döneriz.
Toprak hayattır, canlılıktır, doğurganlıktır, üretkenliktir. Toprak kandır,
ettir, candır. İnsan olabilmemizin ve insan olarak kalabilmemizin koşuludur.