Spatial Patterns of Crime and Its Relationship with The Physical Environment: Chicago Case


Kırpık E.

Kent Akademisi Dergisi, vol.16, no.3, pp.1597-1619, 2023 (Peer-Reviewed Journal) identifier

  • Publication Type: Article / Article
  • Volume: 16 Issue: 3
  • Publication Date: 2023
  • Doi Number: 10.35674/kent.1244009
  • Journal Name: Kent Akademisi Dergisi
  • Journal Indexes: ERIHPlus, TR DİZİN (ULAKBİM), Index Copernicus, Root Indexing, Sobiad Atıf Dizini
  • Page Numbers: pp.1597-1619
  • Yıldız Technical University Affiliated: Yes

Abstract

Although the environmental criminology, which relates crime to environmental factors and argues that the environment is not a passive determinant of the onset, continuation or termination of crime, has been on the agenda of urban studies, the relationships between elements of the physical environment and crime have not yet been sufficiently studied through exploratory spatial statistics. In the light of crime theories such as Broken Windows Theory, Crime Pattern Theory and Crime Prevention Through Environmental Design approach, this study aims to define and understand crime patterns by producing crime maps, visualizing spatial distributions, and testing the relationship between recurrent crimes in space and physical environmental elements.
With the field study carried out in Chicago, the spatial patterns and relationships between crime types and physical environment elements were analyzed using exploratory spatial statistical methods. All secondary data used in this research are open data and all analyses were carried out using Geographical Information Systems. Exploratory spatial data analyses using GIS are Average Nearest Neighbor, Optimized Hotspot Analysis, Spatial Autocorrelation (Global Moran's I) and Geographically Weighted Regression.
The analyses conducted in this study provided supporting evidence for theories of crime. The findings revealed that crimes tend to occur in close proximity to one another and cluster in specific neighborhoods and regions. This spatial concentration of crime supports the notion that criminals choose their locations intentionally or randomly. Furthermore, the study established a direct relationship between physical environmental elements and crime. Various physical factors such as inadequate street lighting, vacant and abandoned buildings, and sanitation code complaints were found to significantly contribute to the occurrence of crimes. These findings confirm the hypothesis that the deterioration of the physical environment can influence and contribute to increased criminal activity. Overall, the results of this study align with established theories of crime and provide empirical evidence for the significance of the physical environment in shaping criminal behavior.

Suçu çevresel faktörlerle ilişkilendiren ve çevrenin suçun başlangıcı, devamı veya sona ermesinde aktif bir etken olduğunu savunan çevresel kriminoloji, kent çalışmalarının gündeminde olmasına rağmen, fiziksel çevre unsurları ile suç arasındaki ilişkiler henüz keşfedici mekânsal istatistiki yöntemler aracılığıyla yeterince çalışılmamıştır. Bu çalışma, Kırık Camlar Teorisi, Suç Örüntüleri Teorisi ve Çevresel Tasarım Yoluyla Suç Önleme yaklaşımı gibi suç teorileri ve yaklaşımları ışığında, suçun mekânsal dağılımlarını görselleştirip suç haritaları üretmeyi ve mekânda tekrar eden suçlar ile fiziksel çevre unsurları arasındaki ilişkiyi test ederek suç örüntülerini tanımlamayı ve anlamayı amaçlamaktadır.

Şikago'da gerçekleştirilen vaka çalışması ile suç türleri ve fiziksel çevre unsurları arasındaki mekânsal örüntüler ve ilişkiler, keşfedici mekânsal istatistiki yöntemler kullanılarak analiz edilmiştir. Bu araştırmada kullanılan tüm ikincil veriler açık veridir ve tüm analizler Coğrafi Bilgi Sistemleri kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Çalışma kapsamında Ortalama En Yakın Komşu Analizi, Optimize Edilmiş Sıcak Nokta Analizi, Mekânsal Otokorelasyon (Global Moran's I) ve Coğrafi Ağırlıklı Regresyon analizleri kullanılmıştır. 
Bu çalışmada kullanılan analizler bahsi geçen suç teorilerini ve yaklaşımlarını destekleyici kanıtlar sağlamıştır. Bulgular, suçların birbirine yakın yerlerde meydana gelme eğiliminde olduğunu ve belirli mahalle ve bölgelerde kümelendiğini ortaya koymuştur. Suçun bu mekânsal yoğunlaşması, suçluların yerlerini dağınık seçmek yerine kasıtlı veya rastgele seçtikleri fikrini desteklemektedir. Ayrıca, çalışma fiziksel çevre unsurları ile suç arasında doğrudan bir ilişki kurmuştur. Yetersiz sokak aydınlatması, boş ve terk edilmiş binalar ile temizlik şikayetleri gibi çeşitli fiziksel faktörlerin suçların oluşumuna ve devamlılığına önemli ölçüde katkıda bulunduğu kanıtlanmıştır. Bu bulgular, fiziksel çevrenin bozulmasının suç faaliyetlerinin artmasını etkileyebileceği ve buna katkıda bulunabileceği hipotezini doğrulamaktadır. Genel olarak, bu çalışmanın sonuçları mevcut suç teorileri ve yaklaşımları ile uyumludur ve suç davranışını şekillendirmede fiziksel çevrenin önemine dair ampirik kanıtlar sunmaktadır.