Divan Edebiyatı Araştırmaları Dergisi, sa.29, ss.216-226, 2022 (Hakemli Dergi)
İnanç, ibadet, günlük yaşayış ve ahlâk gibi konulara dair dinî bilgilerin öğretiminde yaygın kullanım alanına sahip ilmihâller, Osmanlı Devleti’nin kuruluşuyla birlikte bu bilgilerin halka ulaşması adına sistemli olarak telif edilmeye başlanmıştır. Tanzimat’a kadar Arapça, Farsça ve nadiren Türkçe eserler verilerek temelde kapsamlı bir değişime uğramaksızın ilmihâl geleneği devam etmiştir. Osmanlı Devleti’nde ilmihâllerin sistemleşmeye geçiş dönemi aşamasında Kanuni Sultan Süleyman’a ithaf edilen ve veziriazamı İşkodralı Lutfi Paşa (ö. 971/1564) tarafından kaleme alınan Tuhfetü’t Tâlibîn dikkatleri çeker. Arnavut kökenli bir devşirme olan ve müellif olarak Âsafnâme ile Tevârîh-i Âl-i Osman eserleriyle tanınan Lutfi Paşa'nın Türkçe eserleri arasında Tuhfetü't-Tâlibîn’in önemli bir yeri vardır. Süleymaniye Kütüphanesi, Fatih Bölümü No. 1507’de kayıtlı olan bu eserini ve Türkçe yazmasını, sebeb i telif bölümünde iki kısımda izah etmiştir: İlk olarak, kendisine gelen taliplilerin fıkh ilmi üzerine bir Türkçe kitap yazılmasını kendisinden rica etmeleri üzerine; ikinci olarak ise Hz. Peygamber’in “İnsanlara anlayışlarına göre konuşun.” hadisini örnek göstererek eserini Türkçe yazdığını açıklamıştır. Yine sebeb i telif bölümünde “müftiler fetvalarını, müderrisler derslerini, vaizler vaazlarını Türkçe verdiğini; müfessirler tefsirlerini, muhaddisler hadisleri yine Türkçe ile ifade ettiklerini” yazmış; "Her memleket halkı kendi yerlerinin elbiseleriyle giyili olması uygun" olacağını belirtmiştir. Bu bilgilerin ışığında, çalışmamızda Lutfi Paşa’nın Tuhfetü’t-Tâlibîn’i Türkçe kaleme almasının sebepleri örneklerle incelenecektir.
With the establishment of the Ottoman Empire, ilm-i hâl genre, which have a widespread use in
obtaining religious information on subjects such as faith, worship, daily life and morality, were
systematically published in order to make this information reach to the public. Until the Tanzimat
Period, Arabic, Persian and sometimes Turkish works were written to continue the tradition of ilm-i
hâls without any fundamental comprehensive change. While the transition period of the ilm-i hâls
systematization was ongoing in the Ottoman Empire, the ilm-i hâl called Tuhfetu't-Tâlibîn, dedicated
to Suleiman the Magnificent and written by his vizier Ishkodrali Lutfi Pasha, stands out from the rest.
Tuhfetu’t-Tâlibîn has an importance among the Turkish works of Lutfi Pasha, who was a devshirme of
Albanian origin and known as the author of Âsafnâme and Tevârih-i Âli Osman. The sebeb-i telif part
of the work, which is registered in The Suleymaniye Library, Fatih Section No. 1507, explains the
reason why he wrote it in Turkish in two parts: Firstly due to the suitors who came to him and asked
him to write a Turkish book on the knowledge of fiqh, and secondly, because of the Prophet's hadith,
"Speak to people according to their understanding." Again in the sebeb-i telif part, he wrote “the
Muftis gave their fatwas, the professors gave their lectures, preachers gave their sermons all in
Turkish, and again the scholars expressed their Quranic commentary, the Hadith professors expressed
their hadiths in Turkish'. Then he expressed that "It is appropriate for the people of every country to
be dressed in the clothes of their own places." In the light of this information, our research will
examine the reasons why Lutfi Pasha wrote his work in Turkish with the examples