Beyaz Gemi, sa.25, ss.13-16, 2011 (Hakemsiz Dergi)
Edebiyat ve
felsefe ilişkisi konusunda öncelikle şunu söyleyebiliriz: Felsefe bir düşünme
tutumu olarak henüz ortaya çıkmamışken de edebiyat vardı. Bazı edebiyat kuramları,
eski zamanlarda insanların sözdeki etkileyicilik özelliğini artırmak için
şiirsel bir tarzda konuştuklarını, dolayısıyla şiirin en eski söz sanatlarından
biri olduğunu söyler. İlk
filozoflar da eserlerini şiir tarzında yazmışlardır. Şiirden nesre geçiş,
düşüncenin ifadesine imkân tanıdığı için nesri şiirden daha ileri, daha üst bir
aşama olarak görenler de vardır. Felsefe rasyonel bir çabadır, evrenin,
vardığın, hayatın rasyonel, sistematik, derinlemesine sorgulanması,
araştırılması ve bunun bir düşünce geleneği içinde yapılandırılmasıdır. Buradan
bakıldığında felsefe, edebiyatın hissiliğinden, tekilci yapısından akılcı,
rasyonel ve kavramsal açıklamalara geçişi ifade eder.
Ama şu bir
gerçek ki, insan varlığı sadece akıldan, bilgi ve kavramdan ibaret değildir.
Onun bir gönül boyutu, duygu boyutu da vardır. Akıl ve duygu, insani bütünlüğü
oluşturan öğelerdir. Edebiyat ve felsefe de işte bu iki insani özelliğin
açılımı, yansıması ve ifade bulmasıdır. Dolayısıyla insan var oldukça edebiyat
da, felsefe de var olacaktır. Çünkü onları üreten insan varlığıdır; insanın
duyguları, ilgileri ve meraklarıdır. Felsefenin ve edebiyatın insanın varlık
bütünlüğünde, insanın varlık bütünlüğünün de felsefe ve edebiyatta bir
karşılığı vardır. Bu karşılık onlardaki “anlam” boyutunu oluşturur.
Her yazı
metin değildir. Metin, bir alanda, o alanın yazı özelliklerini yansıtan, özgün
ve kalıcılık değeri olan yazılara denir. Bir yazının metin özelliği
taşıyabilmesi için, kendi alanının ölçütlerine uygun olmasının yanında alana
özgün katkılar sunabilmesi de gerekir. Edebiyat, sanat ve felsefe, bu
metinlerle, bu metinler sayesinde gelişir, varlık kazanır. Onların dışında ne
felsefe, ne de edebiyat vardır. Bu makale, felsefi metin ile edebi metin arasındaki
farkı ortaya koymaya çalışacaktır; bu farklar konusunda bazı saptamalarda
bulunacaktır. Bu makale felsefe ve edebiyat arasındaki benzerlik ve
farklılıkları ortaya koyacak, bu şekilde felsefi metin ve edebi metin
kavramlarını netleştirmeye çalışacaktır.