Orta Asya Sempozyumu: Göç, Kimlik, Yoksulluk, Bishkek, Kırgızistan, 17 - 20 Nisan 2018, ss.898-909
Yoksulluğun nedenleri konusunda pek çok şey söylenebilir. Bunları belli başlı maddeler haline getirebiliriz: (1) Kaynakların yetersizliği, (2) kaynaklara ulaşmada yaşanan güçlükler, (3) kaynakların akılcı ve verimli kullanılamaması, (4) tembellik, (5) cehalet, (6) bencillik (7) adaletsizlik (8) sömürü, (9) israf. Bu maddelere bakıldığında çoğunun insan kaynaklı olduğu görülebilir. İnsanların, doğadaki ve toplumdaki kaynaklara ulaşamaması ya da ulaşmada güçlükler yaşaması, yoksulluğun başlıca nedenidir. Dolayısıyla yoksulluk, doğal kaynakların eksikliğinden çok insanın yeryüzüne getirildiği bir durumdur. İnsan dünyasına ait her şey gibi, yoksulluk da ahlâkî bir nitelik taşır. Söz gelimi, kaynakları sömürülen, kaynaklara ulaşması engellenen toplumlar, ahlâkî bir yoksulluk durumu ile karşı karşıya kalırlar. Aynı şekilde, cehalet, adaletsizlik, tembellik, ölçüsüzlük (israf), bencillik de yoksulluğun kaynakları arasında yer alır. Yoksulluk konusundaki en büyük ahlâkî sorunlardan biri, bizzat yoksulluğun tanımında görülebilir: “Öldüren yoksulluk” anlamındaki “mutlak yoksulluk” (absolut poverty), yoksulluk karşısında yeryüzünün bütün kaynaklarını saklayan, inkâr eden ruhsal bir tükenişin en ileri derecede ifadesidir. Bu makalede yoksulluğun ahlâkî kaynakları tartışılacaktır.
Anahtar Sözcükler: Doğal kaynak, yoksulluk (mutlak yoksulluk, göreli yoksulluk, insan kaynaklı yoksulluk), ahlâk, felsefesi .