1st INTERNATIONAL PALANDOKEN SCIENTIFIC RESEARCH CONGRESS, Erzurum, Türkiye, 24 - 25 Kasım 2020, ss.259-272
Günümüzde artan nüfus artışı, sosyo-ekonomik gelişmeler ve küresel iklim değişikliği gibi
sebeplerden dolayı su kaynaklarına olan talep her geçen gün artmaktadır. Bu talebi karşılamak
için alternatif çözüm yöntemi olarak havzalar arası su transferi kavramı ortaya çıkmıştır.
Havzalar arası su transferi; bir boru hattı veya kanalla herhangi bir havzadan bir başka havzaya
suyun yapay yollarla nakledilmesi olarak tanımlanmaktadır. Havza içerisinde diğer doğal
kaynaklarla birlikte bir bütünü oluşturan su kaynaklarının yapay yollarla bir bölgeden bir başka
bölgeye transfer edilmesi, ilgili havzalar arasında ciddi hidrolojik ve ekolojik değişimlere sebep
olabilmektedir. Doğal kaynakların korunup gelecek nesillere aktarılabilmesi için bu
değişimlerin dikkatli bir şekilde değerlendirilmesi ve analiz edilmesi gerekmektedir.
Bu çalışmada havzalar arası su transferine güzel bir örnek olan Gembos Derivasyon Kanalı
Projesi’nin etkileri incelenmiştir. Türkiye’nin en önemli ve en büyük tatlı su kaynaklarından
biri olan Beyşehir gölünün su seviyesinin aşırı seviyede düşmesinin engellemek için Beyşehir
Gölü Havzasının güneyindeki Gembos Kapalı Havzasının suyu inşa edilen derivasyon tüneliyle
2008 yılından itibaren Beyşehir Gölü'ne aktarılmaya başlanmıştır. Gembos Kapalı Havzasının
su transferi öncesinde bölgedeki düdenler aracılığıyla güneyindeki Manavgat Çayı'nı beslediği
tahmin edilmektedir. Öte yandan geçmiş yıllarda yapılan çalışmalarda Beyşehir Gölü su
seviyesinde artış olması halinde, göldeki karstik boşluklardan su kaçağı olduğu ve bu su kaçaklarının yeraltı suyu akımı olarak Manavgat Çayı’nı beslediği ileri sürülmüştür.