16. Ulusal Sosyal Bilimler Kongresi, Ankara, Turkey, 26 - 28 November 2019, pp.46-47
Tarihi kent merkezleri üzerinden
dönüşümü anlamak: Beyoğlu Örneği
Prof.Dr.
Asuman Türkün (Yıldız Teknik Üniversitesi, asu.turkun@gmail.com), Aslı Sarıoğlu
(SAM araştırma, sariogluasli@gmail.com, Dr. Öğretim Üyesi Çağrı Çarıkçı
(İstanbul Üniversitesi, ccarikci@istanbul.edu.tr)
Bu
çalışma, İstanbul’un tarihi özelliklere sahip en önemli merkezlerinden olan
Beyoğlu’nda; özellikle İstiklal Caddesi ve civarında ortaya çıkan dönüşümü
farklı boyutlarıyla incelemeyi amaçlamaktadır. Dünyanın sanayileşen farklı
kentlerinde tarihi kent merkezleri, 1850’lerden itibaren sanayi gelişiminin gereklerine
göre yeniden yapılanmış ve giderek önemli kentsel işlevleri barındıran
merkezlerine dönüşmüşlerdir. İlk dönemlerde bu merkezler, kentin işgücünü
oluşturan göçmenlerin barınma alanlarıyla küçük üretim ve ticaret bölgelerinin
bir araya geldiği kaotik bir yapıya sahiptir. Bu merkezler özellikle üst ve
orta gelir gruplarının zaman içinde terk etmesiyle boşalmış, dar-gelirli emeğin
ve kent yoksullarının yerleştiği çöküntü alanlarına dönüşmüştür. Tarihi
merkezlerin dönüşümü farklı ülkelerin özelliklerine göre değişim gösterse de,
zaman içinde sanayiden arındırılmış, ticaret ve hizmetlerde öne çıkarak bugünkü
yapısına kavuşmaya başlamıştır. 1960’lardan itibaren, özellikle de gelişmiş
ülkelerde insansızlaşan ve köhneleşen tarihi merkezlerin yeniden canlandırılmasına
yönelik çabalar ortaya çıkmıştır. Bu eğilim dönemsel farklılıklar gösterse de Türkiye’nin
de dâhil olduğu pek çok ülkede yaşanmaktadır. 1980’lerden itibaren ise tarihi
merkezler turizm ve kültür eksenli yatırımların yoğunlaştığı bir sosyo-mekânsal
dönüşümden geçmektedir. Bu bağlamda çalışmamızda İstanbul’un en önemli tarihi
merkezlerinden olan Beyoğlu’nda özellikle Cumhuriyet’in kurulmasından itibaren ortaya
çıkan dönüşüm çok farklı boyutlarıyla incelenecektir. Çalışmada Taksim
Meydanı’ndan İstiklal Caddesi ve Karaköy’e uzanan bölgede yer alan işletmelerin
niteliğinde, mülkiyet yapısında, sektörel yoğunlaşmalarında ve bölgenin
sosyo-mekânsal yapısında ortaya çıkan dönüşümler dönemler itibarıyla ele
alınacaktır. Beyoğlu Bölgesi’nde dönüşüm, batı örneklerinden farklı olarak,
ekonomik dinamiklerin yanı sıra farklı dönemlerin politik ve ideolojik
dinamiklerin etkisi altında önemli dönüşümlerden geçmiştir. Bu dönüşüm, klasik
sanayileşme/sanayisizleşme ve soylulaşma literatüründe ortaya konan kavramsallaştırmalarla
yeterli derecede açıklanamayan dinamiklere sahiptir. Bu bağlamda dönüşüm
kavramı, mülkiyet, piyasa ilişkisi ve disiplinini tartışan mekânsal bir rejim
olarak ele alınacak ve bununla birlikte soylulaşma, bellek ve dönüşüm
arasındaki diyalektik ilişkinin zamansal niteliğine odaklanılacaktır.
Araştırmada
niceliksel ve niteliksel bilgi toplama yöntemleri kullanılmıştır. Niteliksel
araştırma aşamasında, bölgenin farklı dönemlerde geçirdiği dönüşümleri
yaşayarak veya ticari faaliyet göstererek deneyimlemiş kişilerle “sözlü tarih” çalışması yapılmıştır. Ayrıca bu
alanın dönüşümünde belirleyici olan veya bu dönüşümden etkilenen farklı
sektörlerde uzmanlaşmış ticaret ve hizmet işletmeleriyle, Beyoğlu ile ilgili
olan kişi ve kurumların temsilcileriyle, politika yapıcılarla, sivil toplum
temsilcileri ve bölgede ikamet eden bireylerle derinlemesine görüşmeler yapılmıştır.
Bu görüşmelerde bugüne dair alanın sözünü çıkarmanın yanı sıra aktörlerin
vizyonları, bakış açıları, kendi yaşadıkları sorunlar ve gelecek perspektifleri
saptanmaya çalışılmıştır. Niteliksel araştırma aşamasında ise ticari ve
turistik merkez niteliğindeki bölgede farklı sektörlerde yer alan 1000
işyeriyle bir anket çalışması gerçekleştirilmiştir. Anket çalışması Taksim
Meydanı’ndan başlayarak Karaköy’e uzanan İstiklal Caddesi ve çevresindeki
sokaklarda yapılmış, bölgede ticari birimler, hem yapılan haritalama çalışması
hem de İstanbul Ticaret Odası verilerine göre sınıflandırılarak %30 örneklem
üzerinden kapsamlı bir anket uygulanmıştır. Ankette mülkiyet durumları, kira
düzeyleri, mevcut nitelikleri ve yer seçim nedenleri gibi konularda bilgi
toplanmıştır. Ayrıca görüşme yapılan kişilerin dönüşümle ilgili fikirleri ve
gelecekle ilgili beklentileri konusunda bilgi alınmıştır. Sonuç olarak bu çalışmada, dönüşümün
dinamikleri çok farklı boyutlarıyla kavranmaya çalışılmış ve dönüşüm
literatürüne de katkıda bulunmayı hedeflemiştir.