“SEMAVER” VE “AZ ŞEKERLİ” ÖYKÜLERİNDE SEVGİ İMGELERİ: YİYECEK VE İÇECEK*


Koçak A., Aktaş H.

Frankofoni, sa.45, ss.3-14, 2024 (Hakemli Dergi)

  • Yayın Türü: Makale / Tam Makale
  • Basım Tarihi: 2024
  • Dergi Adı: Frankofoni
  • Derginin Tarandığı İndeksler: MLA - Modern Language Association Database
  • Sayfa Sayıları: ss.3-14
  • Yıldız Teknik Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Sevgi, iki şey (insan, nesne) arasında yakınlık ve bağlılık sağlar. Sevgi, insan yaşamında farklı şekiller ve döşümler içerisindedir. Erich Fromm (1900-1980), Sevme Sanatı (1956) adlı eserinde sevme kuramını, felsefi ve psikolojik görüşlerle oluşturur. Fromm’un anne-baba sevgisi görüşü, anne sevgisinin koşulsuz babanın ise koşullu bir zemine dayandığı vurgusuyla yüklüdür. Sait Faik (1906-1954), Türk edebiyatında yazar, şair ve romancıdır. Sait Faik, Türk öyküsüne yeni bir ses getiren önde gelen öykücülerdendir. Sait Faik, geleneksel öykünün tahkiyeye dayanan yapısını yıkarak “küçük insanı” sevgi çerçevesinde konu edinen durum öyküleri yazar. Faik, öykülerinin ana eksenine sevgi temasını (insan sevgisi, doğa sevgisi, hayvan sevgisi, sanat sevgisi) yerleştirir. Eski dönem öykülerinden olan “Semaver” (1936) ve “Az Şekerli” (1954) öykülerinde ise yiyecek ve içecekler üzerinden imgesel olarak anne-baba sevgisi anlatılır. Yemek, tarihsel süreçte insanla birlikte paralel olarak değişip dönüşerek insan yaşamının temel taşını oluşturur. Yemek, insan yaşamında ihtiyaçtan öte, önemli bir kültürel öğe olarak da yer alır. İnsanın gelişimiyle beraber insan yaşamında farklı birçok rolle sahiptir. Yemek, eski ritüellerden günümüzdeki sofraya dönüşümüyle yaşamamızın merkezinde yer alır. İnsan yaşamında etkili olan bu kültürel öğe geçmişten günümüze sanat ve edebiyata yansır. Sosyal yaşamda yemek, sofra, yiyecek ve içeceklerle oluşan birçok sembol ve imge edebiyatta yansır. Gaston Bachelard (1884-1962), Mekânın Poetikası (1996)’nda mekân ve imge üzerine yoğunlaşır. Evi “mutluluk mekânı” olarak tanımlar. Bizi dış tehlikelerden, anne karnı gibi koruyan evdir. Bachelard, insanın kendine çeken bu mutluluk mekânın içindeki düşsel imgeleri inceler. Mekân (ev) ve içindeki eşyaların mutluluk veya mutsuzluk imgeleri oluşturabileceğini savunur. Faik’in “Semaver” ve “Az Şekerli” öykülerinde ise mekânın içindeki mutluluk imgeleri yiyecek ve içecekler üzerinden anlatılır. Öykülerde, yemeğe ait unsurlar olan semaver, güğüm; çay, ekmek, şeker, kahve, salep gibi yiyecek ve içecekler üzerinden anne-baba sevgisi imgesel bir şekilde anlatılır. Bu çalışmada “Semaver” ve “Az Şekerli” öyküleri, Fromm’un anne-baba sevgisi ve Bachelard’ın imge anlayışı doğrultusunda yiyecek ve içecekler üzerinden analitik bir çözümlemeye tabi tutulacaktır.

Anahtar Kelimeler: Sevgi, Sait Faik, İmge, Mekân, Yiyecek-İçecek, Öykü, Gaston Bechelard, Erich Fromm