Türkiye Ulusal Fotogrametri ve Uzaktan Algılama Birliği (TUFUAB) XII. Teknik Sempozyumu, Sivas, Türkiye, 24 - 26 Mayıs 2023, ss.1
Kültürel ve doğal miras varlıklarının,
geleneksel ve olağan bozulma ve deformasyon süreçlerinin yanı sıra, toplumlarda
ve dünyada meydana gelen sosyal ve ekonomik şartların değişmesi, yaşanan savaş
ve çatışmalar, deprem, sel vb. afetler, yangınlar gibi daha da tehlikeli,
tahribat yaratan unsurlar nedeniyle gittikçe artan bir hızla yok olma tehdidi
ile karşı karşıya kalması, küresel ölçekte bazı tedbirlerin ve kararların
alınmasını da ortaya çıkarmıştır. Bu durum, beklenen doğal bozulma ve tahribat
süreçlerinin yanı sıra beklenmeyen ve ani gelişen durumlar neticesinde
envanterlerinin oluşturulmasına imkân sağlanamayan durumlarla karşı karşıya
kalma tehdidini de beraberinde getirmiştir. Özellikle dijitalleşme olgusu ile
gelen tüm yenilikçi kavram ve konular, bunların çıktısı olan teknolojiler
sürecin farklı bir boyut kazanmasını sağlayarak, kültürel miras envanteri için
farklı yaklaşımların kullanılmasını sağlamaktadır. Bu bakımdan son yıllarda
geoinformasyon (jeoenformatik) tabanlı donanım ve yazılımlar ile kültürel miras
envanteri çalışmalarına yönelik proje ve bilimsel faaliyetler etkinlik
kazanarak, disiplinlerarası çalışmalar için önemli bir araç haline dönüşmüştür.
Buradan yola çıkarak gerçekleştirilen çalışmada, sosyal medya platformları
üzerinden kullanıcıların paylaştıkları görüntü ve videolar kullanılarak hızlı,
efektif, düşük maliyetli, 3B modelleme çalışmaları için entegre bir metodoloji
önerilmektedir. Çalışma kapsamında, UNESCO kültürel miras listesinde yer alan
Sivas Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası’na ait Facebook, Instagram ve YouTube
sosyal medya platformlarından paylaşılan veriler kullanılmıştır. Uygulamada
yapıya ait kapılardan Taç Kapı, Cennet Kapısı ve Batı Kapısı'na ait 1 yıllık
(Ocak 2022- Ocak 2023) süreçte açık veri olarak sağlanan görüntü ve videolar
değerlendirilmiştir. Elde edilen veri setleri ile Hareketten Nesne Oluşturma
(Structure-from-Motion, SfM) yöntemine dayalı fotogrametrik değerlendirme ile
3B modeller üretilmiştir. Modelleme çalışmaları kapsamında Batı Kapısı’na ait
180 görüntü, Cennet Kapısı’na ve Taç Kapısı’na ait 180 ve 800’er görüntü
kullanılarak 5 farklı model üretilmiştir. Elde edilen sonuçlara göre model
bütünlüğünün oluştuğu, farklı platform verilerinin eklenmesi ile de modelde
iyileşmelerin oluşabileceği görülmüştür.
Due to the fact that
the cultural heritage and the natural heritage are increasingly threatened with
destruction by the traditional causes of decay, as well as by changing social
and economic conditions, wars and conflictions, disasters such as earthquake,
flood, etc., as more dangerously fires, which have more destructive effects,
has resulted in taking some measures and decisions on a global scale. This situation has
brought with it the threat of encountering situations, where it is not possible
to create inventories not only unexpected and sudden situations but also the
expected natural deformation and destruction processes. Particularly, all the innovative concepts and issues that come
with digitalization fact and the technologies that result from them, enable
different approaches to be used for cultural heritage inventory by providing a
different aspect to the process. In this respect, geoinformation-based hardware
and software have become important tools for interdisciplinary studies by
increasing their effectiveness in cultural heritage inventory projects and
scientific activities in recent years. Therefore, in this study an integrated methodology
using the images and videos shared by users on social media platforms for 3D
modelling studies as fast, effective and low-cost was proposed. Within the
scope of the study, data posted via social media platforms so-called Facebook,
Instagram, and YouTube belonging to the Great Mosque and Hospital of Divriği,
which is listed on the UNESCO cultural heritage, were used. The images and
videos provided as open data in the 1-year period (January 2022-January 2023)
were utilized for the Taç Gate, Cennet Gate, and Batı Gate of the building. 3D
models were generated with the obtained data sets by photogrammetric evaluation
based on the Structure-from-Motion (SfM) method. Within the modelling process,
5 models were generated using 180 images for the Batı Gate and 180 and 800
images for each of the Cennet Gate and Taç Gate. According to the results, it
can be concluded that the model complement was formed and subsequently adding
different platforms as data source may enhance the model.