TÜRKOLOJİ, sa.122, ss.1-22, 2025 (Hakemli Dergi)
Toplumsal kültürün aktarımında önemli bir rol üstlenen masallar, bireyin yaşamındaki sembolik ögelerin temsillerini içermesi bakımından, derinlemesine imge ve anlatılar barındırır. Kolektif hafızanın arkaik sembollerine ilişkin birçok iz, masallar aracılığıyla sürülebilmektedir. Kolektifin ve bireyin ihtiyaçları ile yaşam pratikleri, masal evrenine dâhil edilir. İnsanın ilk ve en temel ihtiyacı olan beslenme kültürü ve yiyecek içecekler hem somut hem de sembolik anlamlarıyla masallarda yer almaktadır. Masallarda yiyecek ve içeceklerin kullanımı, bir sosyalleşme unsuru olabileceği gibi engellerin aşılması, bireyin var olma yolculuğunun simgeleştirilmesi, bireye kendini ve evreni anlama gibi pek çok niteliğin kazandırılmasını da sağlamaktadır. Umay Günay tarafından derlenen Elazığ Masalları’ndan biri olan “Üç Nar” masalı, nar, su ve keklik gibi yiyecek ve içeceklerle bireyin hayatındaki dönemler arasındaki geçişi gösteren anlatılardan biridir. Bu makalede “Üç Nar” masalının sosyalleşme bağlamında sembolik olarak okunmasıyla bireyin var olma yolculuğu ve topluma katılımını ifade eden durumların görülmesi amaçlanmış, yaklaşım olarak Paul Fieldhouse’ın “Food and Nutrition” eserindeki sosyalleşmede yiyeceklerin kullanımı üzerine geliştirdiği tablo temel alınmıştır. Çalışmada “Üç Nar” masalının epizotları verilmiş, Paul Fieldhouse’ın sosyalleşme ve yiyeceklerin kullanımı üzerine tablosundan hareketle, “Üç Nar” masalındaki yiyecek ve içeceklerin sosyalleşme perspektifinde sembolik anlamları üzerinde durulmuştur. Çalışmanın sonunda Fieldhouse’ın tablosu incelenen masala uyarlanmış, masallarda yiyecek ve içeceklerin sosyalleşme unsuru olarak kullanıldığı tespit edilmiştir.