MÎRÎ MALI VEYA BEYTÜLMÂL OLARAK SÜLEYMAN ÇELEBİ’NİN MEVLİD’İ


Creative Commons License

Sona İ.

TURK KULTURU VE HACI BEKTAS VELI - ARASTIRMA DERGISI, sa.112, ss.323-338, 2024 (Scopus)

Özet

Beytülmâlle yakın anlamlı olan mîrî malı, devlet hazinesine, devlete ait ayni nakdî, taşınır taşınmaz tüm mallara verilen addır. Edebiyatta ise millete mal olmuş, millete ait eserler için kullanılabilir. Yunus Emre’nin şiirleri, Yazıcıoğlu’nun Muhammediye’si, Fuzûlî’nin gazelleri mîrî malı kabul edilebilecek eserlerdir. Bu eserlerin ilk sırasında ortaya konulduğu 15. yüzyıldan günümüze varlığını koruyan Süleyman Çelebi’nin Mevlid’i yer alır. Yazılı kültürde Mevlid, sözlü kültürde Mevlüt şeklinde yaşayan Vesîletü’n-Necât, Türk-İslam dünyasında önemli bir yerdedir. Fetret Devri Bursa’sında kaleme alınan eser, toplumsal birliğin sağlanmasında önemli bir rol üstlenmiştir. İlmî ve irfani yönü olan Süleyman Çelebi, Hz. Muhammed’i içtenlikle anlatarak Türk edebiyatına eşsiz bir eser kazandırmıştır. Sehl-i mümteni örneği olan Mevlid, Türk edebiyatında nazım türünü unutturmuştur. Eser, bu türde yazan birçok şair tarafından taklit ve tanzir edilmiştir. Bu çalışmada Süleyman Çelebi’nin Mevlid’i yazılı ve sözlü kültür çerçevesinde ele alınmıştır. Mevlid, millete mal olmuş eserler içerisinde değerlendirilmiştir. Bu bağlamda Vesîletü’n-Necât’ın mîrî malı olarak da ele alınabileceği üzerinde durulmuştur.