Yerel Kalkınma Sempozyumu, YEKAS’18, Bolu, Turkey, 18 - 19 October 2018
Enerji kaynaklarını yenilenemeyen ve yenilenebilir olarak iki grupta
değerlendirilmektedir. Aslında, doğada yenilenemeyen enerji türü
düşünülmediği gibi oluşum sürecine bağlı bu sınıflandırmaya gidildi.
Enerji kaynaklarının oluşumu, yenilenmeleri çok uzun süre alan fosil
esaslılar ile doğrudan enerjiye dönüşümü sağlanabilen aşamalara
dayanmaktadır. Yenilenemeyen ve yenilenebilir enerji kaynakları olarak
iki grupta aşağıdaki gibi toplanmaktadır. Yenilenemeyen (tükenebilir)
enerji kaynakları: petrol, kömür, doğalgaz esaslı en temel fosil kaynakları
olup aynı zamanda, nükleer enerji stratejik önemi olup, radyoaktif
elementlerin zenginleştirmesine bağlı tükenebilir yapısından dolayı bu
sınıfta yer almaktadır. Yenilenebilir enerji kaynaklarını ise; biyo-kütle,
hidroelektrik, jeotermal, rüzgar, güneş, hidrojen, dalga ve gelgit enerjisi
gibi alternatif enerjiler bu kapsamada yer almaktadır. Enerji elde etme
çeşitliliği açısından zenginliği ve doğrudan enerjiye dönüşüm kolaylığı
sağlayan çözüm süreçleri çevresel faktörleri dikkate alarak sunmaktadır.
Dünya'daki hızla artan enerji açığının yenilenemeyen enerji
kaynaklarıyla karşılanamayacağı durumu ortada olup alternatif kaynak ve
Ar-Ge çalışmaları gelişmiş ülkelerde hızlanmaktadır. Ayrıca, fosil
yakıtların elde edilmesinde ve enerjiye dönüştürülmesinde çevresel
tehlikeleri beraberinde sürüklemektedir. Fosil yakıtlar atmosfere
karbondioksit, kükürt, azot ve metan olmak üzere sera gazı salınımına
neden olmaktadır. Atmosfere yayılan bu sera gazlarının neden olduğu
küresel ısınma, buzulların erimesine dayalı iklim değişikliği gibi küresel
sorunları beraberinde getirecektir.