OSMANLI ARASTIRMALARI - JOURNAL OF OTTOMAN STUDIES, cilt.63, sa.63, ss.341-378, 2024 (AHCI)
Osmanlı İmparatorluğu’nda 19. yüzyılın sonuna tarihlenen Tanzimat Dönemi,
toplumda modernleşme çabalarının yoğunlaştığı dönemdir. Modernleşme bağlamında çeviri etkinliği Osmanlı edebiyat ve kültür çoğuldizgesinin merkezine yerleşmiş ve
çevirmenler tarafından benimsenen farklı stratejilerle şekillendirici bir rol oynamıştır.
Bu dönemde Batı’da din ile bilim arasında bir çatışma olduğuna dair gündeme gelen
ve “çatışma tezi” olarak bilinen savın yankıları ise günümüze değin sürmüştür. Söz
konusu tezi destekleyen başlıca eserlerden biri John William Draper’ın 1875 yılında
basılmış olan History of the Conflict between Religion and Science başlıklı kitabıdır.
Bu eser Ahmed Midhat Efendi’nin Nizâ-ı İlm ü Din – İslam ve Ulûm başlıklı çevirisiyle Osmanlı Türkçesine kazandırılmıştır. Bu makalenin amacı, Ahmed Midhat
Efendi’nin ilgili eseri çevirirken muhavere stratejisini neden ve nasıl kullandığını Osmanlı çeviri tarihi çerçevesinde anlamak ve yorumlamak, böylece çevirmenin Osmanlı
edebiyat ve kültür çoğuldizgesi bağlamında “belagatlı bir arabulucu” olarak oynadığı
rolün önemine (yeniden) tanıklık etmektir.
The Tanzimat (Reorganisation) Period, which coincided with the end of the 19th century in the Ottoman Empire, sparked efforts towards modernisation in society. In the context of modernisation, translation occupied a central position in the Ottoman literary and cultural polysystem and played a shaping role with different strategies adopted by translators. It was during this period that “the conflict thesis” arguing for a conflict between religion and science was raised in the West, with its reverberations continuing well into our day. One of the leading works supporting this thesis was John William Draper’s book History of the Conflict between Religion and Science, which was published in 1875. The book found its way into Ottoman Turkish through Ahmed Midhat Efendi’s translation, Nizâ-ı İlm ü Din – İslam ve Ulûm. The aim of this paper is to understand and interpret, in the framework of Ottoman translation history, why and how Ahmed Midhat Efendi used muhavere strategy in this translation in order to (re)witness the importance of the role the translator played as an “eloquent mediator” within the Ottoman literary and cultural polysystem.