III. Uluslararası Van Gölü Havzası Sempozyumu Bildiri Metinleri, Van, Türkiye, 6 - 08 Haziran 2007, ss.372-379
Türküler, halkımızın duygusal, zihinsel ve ruhsal
yaşamının dolaysız ve yalın ifadeleridir. İnsanımız yüzlerce yıldan beri nasıl
ağlamış, nasıl gülmüş, neleri sevmiş, nelerden nefret etmiş, hangi durumlar
karşısında nasıl davranış biçimleri sergilemiş, nasıl yaşamış; türküler bu ve benzeri
sorulara kısmen de olsa yanıtlar üretir. Türkülerin dokusunu, insanımızın
tinsel yaşamı oluşturur. Onlarda halkımızın zihinsel alışkanlıklarına, algılama
ve davranış biçimlerine varıncaya değin gündelik yaşamın dinamiğini oluşturan
değerlere ulaşmak mümkündür. Bu çalışmada 44 adet Van türküsü, içerdikleri anlam
ve yaşantı dünyasıyla okunmaya, yorumlanmaya ve anlaşılmaya çalışılacaktır.
Belirtmekte yarar var ki, türküleri türkü yapan, onları üreten duygular, başka
illerimizde ne ise, Van türkülerinde de odur: Sevgi, güzellik, murat, ayrılık,
gurbet ve ölüm gibi temalar Van türkülerinde de ana temayı oluşturur. Van
türkülerini, diğer illerimize ait türkülerden ayıran kendilerine özgü bir tarz,
kendilerine özgü bir nitelik yoktur. Onları Van türküsü yapan, Vanlıların
söylemiş ve üretmiş olmalarıdır. Türküler bize güzel bir dünya sunarlar. İçinde
insanın ve insanlığın yaşadığı bir dünyadır bu. Doğruluk, dürüstlük, sevgi ve
sadakat gibi insanın yeryüzüne getirdiği sıcaklık ve iyiliği öne çıkaran
değerlere güçlü göndermeler vardır onlarda. İnsanın yeryüzüne getirdiği
“insaniliği”, “iyiliği” ifade etmek için söylenmişlerdir adeta.