İdeal Kültür, İstanbul, 2021
Oğuz Kağan idareyi ele alır almaz
bütün kavimlere elçiler göndererek, “Ben artık bütün dünyanın hakanıyım” dediği
zaman veziri Uluğ-Türk de “Ey kağanım, Gök-Tanrı bütün dünyayı sana bağışlasın”
diye hitap etmişti. Oğuz’un torunu Tuğrul Bey’e Halife, “doğunun ve batının
hükümdarı” ünvanını vermişti. Tuğrul Bey’in kardeşi Çağrı Bey’in torunu kendini
Melikü'd-dünya ilan etmişti. Alâeddin Keykubat, Fırat’a kadar her yeri zapt
ederek Kayılara yol vermişti. Kayılar ise Fırat’tan Tuna ötelerine kadar
uzanmıştı. Sadece Tuna mı? Türkistan bozkırlarından başlayan bu yolculuğun şanı
ve şöhreti önce Tuna, sonra Nil sınırlarını aşıp Vistül ve Neretva’ya
ulaşacaktı.
Fırat’tan Tuna’ya serisinin ilk
eseri olan bu romanda, Kayıların Mahan’dan başlayan zorlu, bir o kadar macera
dolu bu yolculuğunun, Anadolu bozkırlarında nasıl bir cihan devletine
dönüştüğünü okuyacaksınız...
Romanı okurken Sadettin Köpek’in
hırsı ile devleti nasıl uçurumun kenarına getirdiğine de şahit olacaksınız.