Roman Kahramanları, sa.15, ss.13-20, 2013 (Hakemsiz Dergi)
Çocuk edebiyatı, çocukluğa tanıklık
eden, bu tanıklığı çocukluğa yabancılaşmadan, çocukça bir duyarlık içinde,
çocuğun diliyle, yine çocuk için yapan bir edebiyattır. Öyleyse, çocuklukta ne
varsa, çocuk edebiyatında da o vardır. Çocuğun yaşantıları, algıları,
duyguları, heyecanları ve umutları da onda yer alır. Estetik yönüyle güzellik
ve zarafet duygusunu işleyen; eğitici yönüyle de merak, hayret ve hayranlık
duygusunu geliştiren, öğrenme zevkini ve keşfetme eğilimini teşvik eden bir
yapıdadır. Dünya ile bir “karşılaşma” olan çocukluk, her karşılaşmada olduğu
gibi, tanıma isteği ile öne çıkar. Çocuğun hayata dair soruları ve ilgileri
vardır. Bunların içinde metafizik konular da yer alır. Çocuk edebiyatı,
çocukluğu anlatan bir yazım biçimi olarak, tabii ki, bu soruları da görecek
şekilde bilişsel ve estetik bir tutum geliştirir. Bu alanda verilmiş her eser,
nedenlere ve niçin’lere açılmış
pencereler gibidir. Bir eseri büyük ve ölümsüz kılan özellikler arasında bu his
ve algılar da vardır.