Türkü ve Yol


Creative Commons License

Taşdelen V.

Hece, sa.174, ss.209-213, 2011 (Hakemsiz Dergi)

  • Yayın Türü: Makale / Tam Makale
  • Basım Tarihi: 2011
  • Dergi Adı: Hece
  • Derginin Tarandığı İndeksler: MLA - Modern Language Association Database
  • Sayfa Sayıları: ss.209-213
  • Yıldız Teknik Üniversitesi Adresli: Hayır

Özet

Yolda olmak tam da insanın yeryüzündeki bulunuş tarzına, yazgısına işaret eder. Dünyada olmak, yolda olmaktır. Bu yolculuk ömür boyu devam eder, ömür sürdükçe yol da sürer. Uzun yol araçlarının üzerinde yazdığı gibi: “Ömür biter yol bitmez.” Ömrümüz yolda geçecek, yolu yürüyerek geçecek. Yolda olmak, yazgımızdır. Bunun bir anlamı da şudur: Bir türlü yerleşemeyeceğim dünyaya, kendimi sabitleyemeyeceğim. Hep hareket halinde olacağım, hep bir yerden bir yere doğru gideceğim. İçimdeki eksiklik devindirecek beni. Yol, kımıldanıp duracak içimde, bir yerlere doğru alıp götürecek beni. Hayatıma bir gelişim çizgisi atmak isteyeceğim; huzura doğru, iyiliğe doğru, güzelliğe doğru, varlığa doğru gitmek isteyeceğim. Su, bir bardaktan diğerine boşalacak. Bir yandan dolarken diğer yandan eksileceğim. İçimde bir “yol sevgisi” olacak hep; “yarın” derken, “gelecek hafta” derken, “önümüzdeki ay” derken, “iki sene sonra” derken, yol sevgisi büyüyüp duracak. Hayal kurarken yol sevgisi büyüyüp duracak, tasarılarda bulunurken, planlar yaparken yol sevgisi büyüyüp duracak. Hayat yolu, bir ömrün bilgisini ifade eder; bir ömrün iyi ve kötü günlerini. Herkes kendi hayat yolunda yürür. Hayat yolunda birlikte olsalar da, hiç kimse bir diğerinin yolunu yürümez. Herkes kendi yolunu yürür, kendi yolundan yürür. Yol hayatında vardır insanın. Bazen uzar, bazen kısalır. Bazen yaklaşır birbirine, kavuşur yollar; bazen ayırılır. Yollarla büyür insan, yollarda büyür; yollarda ölür.

Yol sözcüğünün dilimiz ve kültürümüz içinde derin anlamları vardır. Yol ve yolcu, seyir ve seyyah gibi eş anlamlılarını da hesaba katarsak, adeta bir yol felsefesi oluşturmak bile mümkün. Tabii ki, bir de yol ve yolculuğun mecazî anlamları var, göz ardı edemeyeceğimiz. Yol, gerek anlam, gerekse çağrışım gücü ile varoluşu bir baştan öbür başa kuşatabilecek nitelikte. Bu yazıda, yol ve türkü konusunu ele alacağız: Yol türküye nasıl düşer? Yol, türkü açısından, bu “ilk elden dil” açısından ne ifade eder; bunu anlamaya çalışacağız. Kuşkusuz bu yazı, daha önce yayınladığımız “Türkü ve Mektup” başlıklı yazımızla birlikte okunduğunda daha bir bütünlüğe kavuşacaktır.