Hece, sa.169, ss.14-26, 2011 (Hakemsiz Dergi)
Çağımızın düşünsel
duyarlığını temsil eden pek çok felsefe akımı vardır. 1900’lü yılların başından
itibaren fenomenoloji, varoluşçuluk, personalizm, yapısalcılık,
post-yapısalcılık, postmodernizm, yapıbozum gibi içerisinde ülkemizdeki düşünsel
hareketliliği de yakından etkilemiş olan akımlar vardır. Bunun yanında
psikanaliz gibi psikolojik, Marksizm gibi siyasi ve ideolojik akımlar da ortaya
çıkmıştır. Bu akımlar sanattan edebiyata, siyasetten eğitime birçok alanda
etkili olmuş, yankı bulmuştur. Pek çok ülkede, kendilerini bu düşünce akımları
içinde gören sanatçılar, filozoflar, şair ve yazarlar çıkmıştır.
Özdenören’in düşünce
yönelimlerini anlamak için, çağdaş düşüncenin renklerinden haberdar olmak katkı
sağlayabilir. Onun eserleri bu akımların bazılarından gerek biçim gerekse
içerik açısından esinler taşır. Yine de şunu söylemek gerekir: Özdenören’in
kendisini içinde gördüğü, öğretisini benimsediği, izleyicisi olduğu bir düşünce
akımından söz edemeyiz. Bu, hem Özdenören, hem de söz konusu düşünce akımı için
gereksiz bir yakıştırma olurdu. Ama Özdenören’in okuduğu, etkilendiği,
beslendiği kaynaklar vardır. O, bu kaynaklardan aldığı verileri çeşitli
yazılarında kullanmıştır. Onun doğrudan doğruya bir akımdan etkilendiğini söylemek
yerine okuma biçimlerinden söz etmek daha uygun bir yaklaşım olacaktır. Ancak
bu okumaların pasif bir okuma değil aktif bir okuma olduğunu, aldığı verileri
kendi bakış açısından değerlendirdiğini, yorumladığını, bu şekilde
“özümsediğini” söylemek de gerekir. O, kendi ufkundan, kendi bilinç süzgecinden,
yaptığı okumalardan eserine yansıyacak süzmeler yapmıştır. Bu okumalar bir
seçme ve kendine mal etme edimidir. Bu özümseyici tutumun temel ölçütünü, geleneksel
İslam inancı ve Anadolu kültürünün öz değerleri oluşturur.
Özdenören, yaptığı
okumalarla bakış açısını genişletmiş, düşünce zeminini sağlamlaştırmış, algılama
ve yorumlama gücünü zenginleştirmiştir. Onun Batı düşüncesiyle ilişkisi bu
okumalar üzerinden kurulabilir. Batı düşüncesine sık sık göndermede bulunmasına
karşın, yine de Batılı düşünme biçimine karşı eleştirel bir tavır sergiler; özellikle
modernizmin öne çıkardığı öğreti ve ilkelerle hesaplaşma içindedir. Bu nedenle
modernizm, sıkça yolunun düştüğü bir uğraktır. Özdenören’in düşünce
tutumlarının aydınlatılması açısından bu uğrağın tanınmasında yarar vardır. Biz
bu yazımızda onun çağdaş düşünce ile olan ilgisini daha çok “modernizm
eleştirisi” üzerinden kurmaya çalışacağız.