Journal of emerging economies and policy (Online), cilt.8, sa.1, ss.349-359, 2023 (Hakemli Dergi)
Beşeri sermayenin bir vekil göstergesi olarak sayısal okur-yazarlık düzeyi, iktisat tarihçiliğinin son dönemlerde
öne çıkan konularından biridir. Bu makale 1830’lu yıllarda tutulan nüfus tahrirlerinden hareketle erken ondokuzuncu yüzyıl Osmanlı toplumundaki sayısal okur-yazarlık düzeyini tahminlemeyi amaçlamaktadır.
Ayrıca bu çalışma Osmanlı nüfus tahrirlerinden çıkarılan/derlenen verilere dayanarak bireylerin sayısal
okuryazarlık düzeyini belirleyen olası faktörleri ortaya çıkarmaya çalışmaktadır. Çalışma çarpıcı sonuçları da
beraberinde getirmiştir. İlk olarak Osmanlı’daki Hristiyan cemaatinin okur yazarlık düzeyi Müslümanlardan
daha yüksekken; Yahudilerin okuryazarlık düzeylerinin Müslümanların seviyesinin bir miktar altında olduğu
tespit edilmiştir. İkinci olarak lojistik regresyon analizi çiftçilikle uğraşan toplum kesiminin ticaret ve/veya
zanaatla uğraşanlara kıyasla okur-yazar olma olasılığının daha yüksek olduğunu göstermiştir.
The quantitative literacy level as a proxy indicator of human capital has become one of most important topics
in economic history that came to the fore recently. This article attempts to estimate the level of quantitative
literacy in the early nineteenth century Ottoman society relying on the population censuses that were held
during the 1830s. In addition, relying on the extracted/compiled data from the Ottoman census, this study tries
to find out the possible determinants of the quantitative literacy level of the Ottoman individuals. Striking
outcomes came out in this study. First of all, the level of literacy in Christian community was higher than the
Muslims, while the Jewish literacy was slightly beneath the Muslim’s level. Secondly, the logistic regression
analysis showed that the people engaged in agriculture and/or farming were more likely to be literate compared
to those who were engaged in trade or craftsmanship