Bizim Külliye, sa.59, ss.26-30, 2014 (Hakemsiz Dergi)
Dergiler, bir
ülkedeki, tarihsel, kültürel, bilimsel, felsefi zenginliğinin ürünü olarak
ortaya çıkarlar; zihinsel, duygusal ve eğitimsel olgunlaşmanın meyvesi olarak
boy gösterirler. Yalnız anakentlerdeki değil, illerdeki, ilçelerdeki dergiler
de yaşayan kültürü yansıtırlar. Çıktığı yere bakılmaksızın, bu dergilerin
edebiyatı, sanatı, kültürü, düşünceyi, entelektüel yaşamı destekleyip
geliştirdiklerini söylemek doğru olur. Büyük kentlerde öbeklenen büyük dergiler,
tüm ülkeye seslenirler. Fikirlerin, sanat anlayışlarının öncülüğünü yaparlar.
Usta kalemleriyle sanat ve edebiyat ürünlerinin ortaya çıkmasına katkı
sağlarlar. Anakentlerin dışında da dergiler yayınlanır. Onlar da, doğaları ve
içerikleri gereği tüm ülkeye, hatta tüm dünyaya seslenirler. Ancak imkânları
dar olduğundan ulaştıkları okuyucu kitlesi sınırlıdır. Taşra dergileri, içinde
bulundukları zor koşullara karşın, önemli bir görev üstlenirler. Doğadaki her
canlının varlık hiyerarşisi içinde bir iş yapması ve varlık dokusu içinde bir
yerinin olması gibi, taşra dergilerinin de kültür nakşının işlenmesinde önemli
görevleri vardır. Bir bakıma eğitimin, edebiyatın, sanatın ve felsefenin kılcal
damarlarıdır onlar. Hayatı ve canlılığı, bedenin en uç noktalarına kadar
taşıyarak sağladıkları entelektüel birikimi, enerji ve esenliği, organizmanın
bütününe yayarlar. Böylece bünyede sağlıklı bir işleyişin oluşmasına katkıda
bulunurlar. Ormanlar, nasıl ki bir ülkenin akciğeri ise, dergiler de öylece o
ülkenin gören gözü, düşünen kafası, hisseden yüreği ve dengeleyen vicdanıdır.