PLANLAMA, cilt.27, sa.1, ss.1-6, 2017 (Hakemli Dergi)
Neo-liberal politikalar ekseninde, kentsel mekânın kentli ile etki- leşim içinde biçimlenen ve kentliyi biçimlendiren bir alan olmak- tan çıkıp, giderek bir iktidar alanına dönüştüğü; bu bağlamda da mekânın muktedir’in kimlik, mülkiyet ve gelecek tasavvuru üze- rinden şekillendiğine şahit oluyoruz. Bu süreçte de katılım me- kanizmalarının klientalizm temelinde yürütülmesi, katılım şansının elitlerin elinde olması; karar üretme iradesinin güçlüden yana ger- çekleşmesi ve dolayısıyla kentlinin katılım talebinin karşılık bulama- ması da beklenen bir sonuç olarak karşımıza çıkıyor. Toplum yararı hedefiyle süreçlere katılan ve muhalefet eden kesimler ötekileş- tirilirken zaten eşitsiz ve adaletsiz ilerleyen sürecin giderek daha da dengesizleştiği gözlüyoruz. Öte yandan, topluma egemen olan siyasal iklim, yerel katılım kültürü eksikliği ve sivil örgütlenmelerin içinde bulundukları koşullar da planlama sürecine katılımın önün- deki zorluklar olarak beliriyor. Bu yazı, kentsel aktörlerin bugünkü konumlarını katılımcı planlama anlayışı çerçevesinde Türkiye ve İstanbul üzerinden değerlendirmeyi amaçlıyor. Bu değerlendirme- yi yaparken; katılımcı gözlemler, alandaki derinlemesine ve odak grup görüşmeleri kılavuzumuz oldu. Böylece Türkiye’de değişen si- yasal ve ekonomik konjonktürde, “kar amacı güden firmaya dönü- şen” işletmeci yerel yönetimlerin müdahale ve buna karşı gelişen mücadele pratiklerinin dinamiğini yorumlamaya çalıştık.
Neo-liberal political axis transformed the urban space to a pow- er field, which is supposed to be shaped by interaction with ur- ban dwellers, and we are witnessing the transformation process of urban space depending on the ruling power’s future vision. Klientalism carried out on the basis of participation mechanisms, decision making processes departing from the powerful stands as the reasons of failure of civic participatory experinces. On the other hand, prevailing political climate within the society, lack of local participation in culture and the status of civic organiza- tions, appear to be the obstacles of participation in the planning proceses. This article aims to evaluate the current position of the urban actors within the framework of participatory planning ap- proach through Turkey and Istanbul. In making this assessment; participatory observation, in-depth interviews and focus group meetings in the area was our guide. Thus, in the changing politi- cal and economic conjuncture in Turkey, we tried to interpret the dynamics of interventions of the so-called “profit seeking organization” local governments and the resistance against this phenomena.