Academic Review of Humanities and Social Sciences, cilt.2, sa.1, ss.19-36, 2019 (Hakemli Dergi)
Yaşlanma ve yaşlılık üzerine Türkiye'de akademik anlamda çalışmalar yeni yeni artmakta ve çeşitlenmektedir. Genç nüfusa sahip olan Müslüman dünya yaşlanmayla ortaya çıkan “toplumsal durum”u henüz tam anlamıyla analiz edebiliyor mu? Modernleşmeyle hemhal olan bir ülke de “yaşlılığın” çözüm bekleyen sorun veya toplumsal belirleyen olarak ortaya çıkacağı kaçınılmazdır. Modernizm sonrasında ortaya çıkan konfor, bireysellik gibi tartışma alanları aslında Batı toplumunda gençlik çalışmalarını fazlasıyla tetiklemiştir. Genç nüfus araştırmaları sanayi toplumlarında nüfusun yaşlılığa doğru seyrine işaret ediyordu, fakat sonuçlarına bakıldığında yaşlanan her toplumun bireyleri aynı toplumsal durumla yüzleşmek zorunda mı?
Türkiye, TÜİK verilerine göre 2030'dan itibaren yaşlı nüfusun baskın olduğu bir ülke olacak. Tüm organize yapılar birçok faaliyetini artık onları da hesaba katarak yapmak zorunda olacaklar. Bizim çalışmamızın asli vurgusu yaşlanma ile ortaya çıkan toplumsal durumu mekân ilişkisi üzerinden analiz etme üzerinedir. Cami ve kahvehane gibi Türkiye toplumunun göz önünde olan baskın iki mekânın yaşlılar tarafından neden tercih edildiği analiz edilmiştir.