İdealkent, cilt.8, sa.22, ss.423-450, 2017 (Hakemli Dergi)
KOLEKTİF BELLEK ve KENTSEL MEKAN ALGISI BAĞLAMINDA
İSTANBUL TUZLA KÖYİÇİ KORUMA BÖLGESİ’NİN MEKANSAL
DEĞİŞİMİNİN İRDELENMESİ
ÖZET
Seçil SAYAR AVCIOĞLU[1],
sclsayar@gmail.com
Oya AKIN[2],
oakin@yildiz.edu.tr
Bellek kavramı en genel çerçevesi ile; deneyim, duyum, izlenim, algı
gibi kavramlarla, kavrayışları canlı tutabilme yetisi olarak ifade
edilmektedir. Bellek ile ilgili genel tanımlamalar ele alındığında ortaya çıkan
ortak kabul; belleğin sadece geçmişten ibaret olmadığı; geçmişte depolanan
imgelerin, olayların ya da kişilerin, şimdiki ve gelecek zamanda depolanacaklar
ile ilişkilendirilerek üst üste çakıştırılması olarak ifade edilebilir. Anderson
ve Schooler’e göre bellek, daha önemli olan bilgiyi kaydedecek şekilde
evrimleşmiştir ve bir süreklilik arz eder (Binder, 2005).
Daha çok yaşanılan süreçle ilişkilendirilen bir kavram olan bellek,
soyut zamandan farklı olarak yaşanan “mekanla” ilişkili olarak da anlam
kazanmaktadır. Başka bir ifadeyle; zamana yaşanmışlık hissini kazandıran şey,
mekana ait özelliklerin bellekte bıraktığı izlerdir (Nora, 2006). Mekanda var
olan ve geçmişin özelliklerini barındıran somut izler; mekanın kullanıcısı olan
bireylerin zihninde bireysel, sosyal, tarihsel, kültürel, vb. değerlerle
birleşerek “mekan belleği” oluşumuna
işaret etmektedir. Bellek ve mekan ilişkisi, tek başına zaman içinde mekanda
biriktirilen anılar değil, anılar ile birlikte mekanla birey arasında kurulan
duygusal bağı da kapsamaktadır. Mekanın bellekte bıraktığı izler; varlığını
birtakım temsiller, göstergeler, semboller aracılığıyla, aynı zamanda kolektif
belleğin oluşumunun temelinde yatan sosyal grupların iletişimi ve etkileşimi
üzerinden sürdürülmektedir. Dolayısı ile bellek
bireysel bir yeti değildir; içinde bulunulan toplumsal koşullar tarafından
belirlenmektedir (Assmann, 2001 ve Halbwachs, 1992). Kolektif bellek olarak tanımlanan bu olgunun tarih, kültür ve
iktidar çerçevesinde süre giden bir değişim içinde olduğu; bu bağlamda iktidar
mücadelelerine, sosyal ve kültürel akımlar, vb. olaylara sahne olan mekan da toplumsal kimlik ve belleğin
izlerini taşımaktadır.
Bu tanımlamalardan hareket ile çalışmanın amacı; kentlerin kuşaklar boyu ürettiği
kültür birikiminin bir sonucu olarak kolektif belleğin mekan ile ilişkisini
ortaya koymak ve kolektif bellekte kodlanan mekansal öğelerin istemli ya da
istemsiz şekilde yok edilmesinin, bireylerin yaşadıkları yere aidiyet hissi ile
bağlanma ve sahiplenme durumunu ortadan kaldırdığı sorununa dikkat çekmektir.
Çalışma kavramsal ve örnek alan çalışmasından çıkarımlar olmak üzere
iki ana başlıkta ele alınmıştır. Çalışmanın örnek alan çalışmasına da referans
oluşturacak olan bellek ve kolektif bellek kavramlarının mekan ile bağlantısı
kurularak “kentsel hafızanın” bileşenlerinin tanımlanması birinci bölümü
oluşturmaktadır. İkinci bölümde ise; İstanbul, Tuzla Köyiçi Yerleşmesi
bellek-algı ve mekan olguları çerçevesinde ele alınarak, mekansal değişimi mülakat, tespit ve gözlem teknikleri
kullanılarak yaşayanların belleklerinde kalan izler üzerinden
yorumlanması hedeflenmiştir.
Bu çalışma, kentlerin
kuşaklar boyu ürettiği kültür birikiminin bir sonucu olarak kolektif belleğin
mekan ile ilişkisini ortaya koymakta ve kolektif belleğin “insanların kentte
neden yaşadığının” temel göstergesi olması üzerine temellenmektedir.
Dolayısıyla; geçmiş bilincinden yoksun yapılan her tür müdahalenin, bellek
üzerindeki etkilerini dikkatle yorumlamak; kolektif belleğin gelecek kuşaklara
aktarılmasının önkoşulu olarak yerleşme kimliği ve belleğini sürdürebilir
kılmak gerekmektedir.
Anahtar Kelimeler: Bellek, Mekan, Algı, Mekan Belleği, Tuzla
Köyiçi.
[1]
Sayar, Avcıoğlu, S., (2011);Yıldız Teknik Üniversitesi, Fen Bilimleri
Enstitüsü, Kentsel Mekan Organizasyonu ve Tasarımı Programı’nda hazırlanan
‘Kollektif Bellek Bağlamında Tuzla Köyiçi Bölgesi’nin Mekansal Değişiminin
İrdelenmesi’’ isimli yüksek lisans tezinden
üretilmiştir.
[2]
Doç. Dr. Yıldız Mimarlık Fakültesi, Şehir ve Bölge Planlama Bölümü