Alışılmış düzenin dışına çıkılmasına ve dünyanın derinden etkilenmesine neden olan Covid-19 salgını birçok kişinin Sars-CoV-2 virüsüne yakalanmasına hatta bu virüs nedeniyle hayatını kaybetmesine sebep olmuştur. İnsan hayatını tehdit eden bir virüsün kent gibi yoğun nüfuslu bölgelerde daha hızlı yayılma hızı göstermesi birçok tedbiri de beraberinde getirmiştir. Kentlinin zorunlu yolculuklarında, sosyokültürel faaliyetlere katılmasını sağlamada önemli bir paya sahip olan toplu taşıma sistemlerine kişi sınırı getirilmesi, kamu/özel bütün kurumlarda mevcut çalışma sisteminin terk edilerek esnek, uzaktan veya dönüşümlü çalışma sistemlerine geçilmesi gibi tedbirler uygulanmıştır. Virüsün yayılım hızını kırmak amacıyla uygulanan bu tedbirler kentlinin günlük rutinini değiştirmiş ve hareketliliğini kısıtlamıştır. Bu çalışma kapsamında da kentlinin salgın dönemi boyunca toplu taşıma sistemine ve salgına karşı aşılama çalışmalarına tutumu bir vaka çalışması ile irdelenmiştir. Tekirdağ’ın merkez ilçesi konumundaki Süleymanpaşa bağlamında yapılan bu çalışmada Ocak 2021-Aralık 2021 aralığındaki toplu taşıma yolcu verileri, Covid-19 hasta sayısı verileri ve aşılama verileri kullanılmıştır. Bu çerçevede orta ölçekli bir kent özelinde En Küçük Kareler Yöntemi ile bir tahmin modeli geliştirilmiştir. Gelecekte yaşanabilecek salgınlara karşı geliştirilen modelde hasta sayıları ve aşılamanın toplu taşıma kullanımı üzerindeki etkisi ortaya konulmuştur. Hasta sayılarının toplu taşıma sistemi üzerindeki etkisine ek olarak aşılamanın da modele girdi olarak alınması ile mevcut literatüre orijinal bir katkı sunulmuştur.
The Covid-19 outbreak, which caused the world to go out of the usual order and deeply affected the world, caused many people to contract the Sars-CoV-2 virus and even lost their lives due to this virus. The fact that a virus that threatens human life spreads faster in densely populated areas such as cities has brought along many measures. Measures such as imposing a person limit on public transportation systems, which have an essential share in enabling urbanites to participate in socio-cultural activities on their compulsory journeys, abandoning the current working system in all public/private institutions and switching to flexible, remote or rotational working systems have been implemented. These measures, implemented to break the spread of the virus, have moved the daily routine of the urbanites between four walls and restricted their mobility. Within the scope of this study, the attitude of the city dwellers towards the public transportation system and vaccination efforts against the pandemic during the pandemic period was examined with a case study. In this study conducted in the context of Süleymanpaşa, the central district of Tekirdağ, public transit passenger data, Covid-19 patient count data and vaccination data between January 2021 and December 2021 were used. In this framework, a prediction model was developed with the Least Squares Method for a medium-sized city. In the model developed against future pandemics, the impact of the number of patients and vaccination on public transportation use was revealed. In addition to the effect of the number of patients on the public transportation system, an original contribution to the existing literature is presented by including vaccination as an input to the model.