BEYAZ ADAM’IN YAZAR SÖYLEMİNİN “DOĞUMU” VE “ÖLÜMÜ”NÜN POLİTİĞİ VE ÇEVİRİBİLİMDEKİ İZDÜŞÜMLERİ


Yılmaz Kutlay S.

II.Uluslararası Rumeli Sempozyumu, Kırklareli, Türkiye, 12 - 13 Nisan 2019, sa.16, ss.1-2

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Kırklareli
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.1-2
  • Yıldız Teknik Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Çeviribilimde yazara karşın çevirmenin “ikincil” bir konumda olması uzun yıllardır tartışılagelen bir sorunsaldır. Bu “asimetrik güç ilişkisi”nin metni tek bir anlama sahip, “kapalı” bir birim ve yazarı anlamın belirleyicisi olarak gören edebiyat kuramlarından kaynaklandığı bilinmektedir. Söz konusu eşitsizlik, “yazarın ölümü” tartışmalarıyla sarsılmış ve yapısalcılık sonrası bakış açısıyla  “söküme uğratılmaya” çalışılmıştır. Ancak bu yazar söylemi daha geniş bir bakış açısıyla irdelenmelidir çünkü söz konusu söylem sadece Çeviribilim’e ya da edebiyata ait olmadığı gibi son dönem sömürgecilik faaliyetleriyle de başlamamıştır ve yazarı öldürerek yerine konulan “çoğulcu”, bireyci yapısalcılık sonrası söylem de aslında yazarı doğuran söylemin (politik ve ekonomik temelleri açısından) yeniden vücut bulmuş hali olarak görülebilir.

Coğrafi keşiflerle ve Rönesans’la kendini “bilen, düşünen özne” olarak dünyanın merkezine koyan “Batılı beyaz adam”, “keşfeden,  hükmeden ve belirleyen” bir söylemle karşımıza çıkmış ve politik ve ekonomik temellere dayanan bu söylemini hayatın her alanına, her tür disipline taşımıştır. Dünyayı “keşfeden batılı adam” kendini “yaratıcı” olarak tanımlayınca karşısındaki tüm ötekiler ona “sadakat” göstermekle yükümlü olan “nesne”lere dönüşmüştür. Bunun edebiyata izdüşümü ise “kadirimutlak” yazar olmuştur. Öte yandan, herkesin yazar olabileceği “sınırsız”, “parçalanmış” ve “çoğulcu” bir ortam sunma iddiasındaki yapısalcılık sonrası bakış daha örtük güç ilişkileriyle kurulmuş yeni bir siyasal projenin düşünsel ayağı olarak görülebilir. Bu bildiri, kuramlardan, betimleyicilik gibi kuramsal temelli yöntemlerden kopan ve disiplinlerarasılıkla dizginsiz bir açılıma giden Çeviribilim’in bir disiplin olarak geleceği ve çeviribilim araştırmalarının yöntembilimsel sorunlarını yazar söyleminin doğumu ve ölümünün politiğini temel alarak incelemeye çalışacaktır.

Anahtar kelimeler: yazar söylemi, yazarın ölümü,  çeviribilim, yapısalcılık sonrası.