Mark Rothko’nun Resimlerinde Estetik Deneyim ve St. Thomas Şapeli Örneği


Creative Commons License

Işık M., Işık Y. E., Çiçek E., Nezir M.

PEJOSS Premium E-Journal of Social Sciences, cilt.7, sa.29 Ekim 100. Yıl Özel Sayısı, ss.69-74, 2023 (Hakemli Dergi)

  • Yayın Türü: Makale / Tam Makale
  • Cilt numarası: 7 Sayı: 29 Ekim 100. Yıl Özel Sayısı
  • Basım Tarihi: 2023
  • Doi Numarası: 10.5281/zenodo.10051310
  • Dergi Adı: PEJOSS Premium E-Journal of Social Sciences
  • Derginin Tarandığı İndeksler: Index Copernicus
  • Sayfa Sayıları: ss.69-74
  • Yıldız Teknik Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Mark Rothko’nun St. Thomas Şapeli için yaptığı resimler Soyut dışavurumcu sanatta estetik deneyim açısından önemli bir yere sahiptir.  Rothko,  şapel  için  yaptığı  eserlerde  tamamen  içsel  dünyaya  yöneldiği  ve  öznenin  benlik  kavramına  ilişkin  ruhsal gerçekliğine yoğunlaştığı görülmektedir. Şapelin iç mekânında öznenin yapıt karşısında yaşadığı estetik deneyim, onun kendi varoluşu ve dünya içindekikonumuyla bir yüzleşme biçimini yansıtmaktadır. Yaşadığı estetik deneyimde özne, her dine ve inanca yer veren ortak bir mekânda biçimden ve nesneden yoksun yapıtlar karşında boşluk ve hiçlik algısında kendi gerçekliğine dönüşyapar. Resimler karşısında hissedilen şey, acı, ıstırap, hüzün, özlem gibi trajik duygu birikimlerinin bir boşalması sonucu yaşanan duygusal deneyim farklı bir bilinçlenmenin de yolunu açar. İçe dönük bir aydınlanma biçimi olan bu deneyimler anlık yaşanan fakat etkisi güçlü bir bilinçlenmeyi de beraberinde getirmektedir. Rothko’nun şapel içindeki eserlerinin yarattığı bu deneyim ve bilinçlenme soyut dışavurumcu sanatın en üst düzeyde yapılmış örneklerinden biridir.

Mark Rothko’s St. The paintings he made for the Thomas Chapel have an important place in terms of aesthetic experience in Abstract Expressionist art. In the works he made for the chapel, Rothko seems to focus entirely on theinner world and concentrate on the spiritual reality of the subject’s self-concept. The aesthetic experience of the subject in front of the work in the interior of the  chapel  reflects  a  form  of  confrontation  with  his  own  existence  and  his  position  in  the world.  In  his  aesthetic  experience,  the subject returns to his own reality in the perception of emptiness and nothingness in the face of works devoid of form and object in a  common  space  that  accommodates  all  religions  and  beliefs.  What  is  felt  in  front  ofthe  paintings,  the  emotional  experience experienced as a result of the discharge of tragic emotional accumulations such as pain, suffering, sadness and longing, paves the way  for  a  different  awareness.  These  experiences,  which  are  a  form  of  introverted  enlightenment,  bring  about  a  momentary  but powerful awareness. This experience and awareness created by Rothko's works in the chapel is one of the highest-level examples of abstract expressionist art.