5. ULUSLARARASI TIP BİLİMLERİ VE MULTİDİSİPLİNER YAKLAŞIMLAR KONGRESİ, İstanbul, Türkiye, 8 - 09 Ekim 2022, ss.478
Olay yerinden elde edilen vücut sıvıları kriminal vakaların aydınlatılmasında adli bilimler için büyük
önem taşımaktadır. Özellikle cinsel saldırı vakalarında olay yerinde sıklıkla karşılaşılan biyolojik
delillerden biri olan semen genellikle koltuk, çarşaf ve iç çamaşırı gibi kumaş nitelikli malzemelerde
tespit edilmektedir. Günümüzde kumaş üzerinden elde edilen biyolojik sıvıların tanılanmasında çeşitli
tarama ve doğrulama yöntemleri kullanılmakla birlikte ilgili yöntemlerin sınırlı duyarlılığa ve belirli
kısıtlamalara sahip olduğu bilinmektedir. Son çalışmalarda, mikrobiyomların, degradasyona dayanıklı
olması ve vücudumuzdaki her alanda fazla miktarda bulunması gibi avantajlarıyla adli örnekler için
önemli bir delil olma potansiyelini taşıdığı görülmektedir. Ayrıca, vücudumuzun her bölgesi farklı bir
mikrobiyal topluluğa ev sahipliği yaptığından bir bölgeden alınan vücut sıvısı o bölgeye ait mikrobiyal
imzayı da taşımaktadır. Bu çalışmada; bir adli olay yeri kurgusunda, çevresel maruziyete ve zaman farkına
bağlı olarak semen mikrobiyotasındaki değişim incelenmiştir. Çalışmada 5 farklı bireyden alınan
semen örnekleri polyester kumaş üzerinde leke oluşturularak 20 gün boyunca bekletilmiştir. 0., 5., 10.
ve 20. günlerde kumaş üzerindeki lekelerden alınan örneklerin 16S rRNA (V1-V9) gen bölgesi yüksek
verimli dizileme ile sekanslanarak detaylı biyoinformatik değerlendirme gerçekleştirilmiştir. Taksonomik
sınıflandırmalar ve metagenomik analizler sonucunda; 5 katılımcının tüm örneklem günlerinde Firmicutes,
Proteobacteria, Bacteroidetes ve Actinobacteria sırasıyla en yüksek oranda belirlenerek,%95’in üzerinde oldukları tespit edilmiştir. Özellikle Firmicutes ve Proteobacteria filumları, tüm semen
örnekleri açısından araştırıldığında, toplam bakteri popülasyonu içerisinde %72’nin üzerinde bir oranda
bulunmaktadır. Bu veriler bir olay yerindeki semen lekesinin varlığının tespit edilebilmesi ve tanılanabilmesi
için metagenomik analizlerin kullanılabileceğini göstermektedir. Bu çalışma, Yıldız Teknik
Üniversitesi Bilimsel Araştırma Proje Koordinatörlüğü’nün FYL – 2021 - 4807 numaralı projesi ile
desteklenmiştir. (Çalışmada kullanılan semen örnekleri için Altınbaş Üniversitesi Etik Kurul’undan
(Etik Kurul no. 2021/87) izin alınmıştır.)