Baglam Yayınları, İstanbul, 1995
Bir elin parmakları kadar zaman önce Avrasya'da, Hazar gibi bir iç denizin kıyısında olmalarına rağmen, dağlarla kuşatılmış, denizlere çıkışları olmayan yeni kara devletleri aniden doğmuştur. Bu Avrasya devletlerinin yaşayabilmeleri için, en az kendileri kadar petrol ve doğal gazlarının da en kısa zamanda denizlere ulaşması zorunludur. Bölgedeki amaçlar için bir araç olan Avrasya boru hatları ise bizim için nedir? Bize yeni ufuklar açan bir gelecek mi, yoksa harcadığımız toplumsal enerjiye değmeyecek bir yatırım mı? Türkiye'nin iç ve dış politikalarının bağlandığı, geleceğimizin yatırımı gelecek mi, gelecekse nasıl gelecek?