40. Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği Kongresi, İstanbul, Türkiye, 4 - 07 Temmuz 2021, ss.44-45
Günümüzde
kullanılan ve büyük çoğunluğu fosil yakıtlardan oluşan enerji kaynaklarının
artan enerji talebini karşılamak için yetersiz kalacağı değerlendirilmektedir.
Enerjinin en çok tüketildiği sektörlerden biri olan ulaşım sektörünün de bu
durumdan etkilenmesi kaçınılmazdır. Bu nedenle araştırmacılar alternatif enerji
arayışına girmişlerdir. İkincil enerji kaynağı olan hidrojen ve elektrik,
rüzgar, güneş, su gibi farklı kaynaklar kullanılarak üretilebilmektedir. Buna
ilaveten her iki enerjinin kullanımı sırasında çevreye verilen zararlı gaz
salınımı neredeyse sıfıra yakındır. Bu avantajlar dikkate alındığında gelecek
için önemli alternatifleri oluşturmaktadırlar. Mobil cihazlar ve yakıt hücresi
gibi farklı alanlarda kullanımı olan pil sistemlerinin araçlara uyarlanarak
kullanılabilmesi sayesinde elektrikli araçların piyasada yer alması daha hızlı
olmuştur. Bu sayede maliyeti de düşen elektrikli araçlar günümüz otomobil
piyasasında daha yüksek satış oranına sahiptir. Ancak elektrik araçların aksine
hidrojenli araçlarda dolum süresinin kısa olması ve kullanıcılara mevcut olan
kullanıcı deneyimlerini yaşatması sayesinde hidrojen enerjisi de otomotiv
sektörü için önemli bir alternatiftir. Henüz yeni bir teknoloji olması
nedeniyle maliyet açısından elektrik enerjisine göre dezavantajlı olmasına
rağmen yapılan çalışmalarda gelecekte bu dezavantajın da ortadan kalkacağını
düşünülmektedir. Ülkeler tarafından hidrojen enerjisinin geliştirilmesine
yönelik destek programları yayınlanırken otomobil sektöründe önemli paya sahip
olan firmaların hidrojenli araç modelleri çıkarmaları bu durumu
desteklemektedir. Elektrikli araçlar pil dolumlarını ev ya da iş yeri gibi
noktalarda yapabilmekte, bu da dolum istasyonun açılması zorunluluğu ortadan
kaldırmaktadır. Ancak hidrojenli araçların yakıt alabileceği dolum
istasyonlarının açılması zorunludur. Bu zorunluluk hidrojen dolum
istasyonlarının nereye açılacağı sorusunu ortaya çıkarmaktadır. Bu çalışmanın
konusunu hidrojen dolum istasyonlarının yerlerinin belirlenmesi
oluşturmaktadır. Bu doğrultuda İstanbul’da aktif olarak hizmet veren benzin
istasyonları potansiyel hidrojen dolum istasyonları olarak seçilmiş ve çok
periyotlu p-medyan problemi ile hidrojen dolum istasyonlarının nerelere
açılacağı belirlenmiştir. Hidrojen talebinin belirlenmesi için mahalle bazında
hidrojenli araç sayısı tahmin edilmiştir. Yeni bir teknoloji olan hidrojen
enerjisine adaptasyonun her ilçede aynı olmadığı değerlendirilmiş ve bu
kapsamda ilçelerin gelişmişlik indeksi hesaplanarak farklı teknolojiye
adaptasyon seviyeleri talebe yansıtılmıştır. Elde edilen sonuçlara göre ilk
periyotlarda tüm talebi karşılayabilmek için merkez noktalarda açılan tesisler
son periyotlara gelindiğinde il geneline