TÜRK DİZİLERİNİN TOPLUM YAŞAMINI YANSITMA TEMSİLİ PROBLEMİ


Creative Commons License

Doğan S., Çelik R., Çelik R., Canlıca M.

International Congress on Scientific Research - IV, cilt.1, sa.1, ss.148-154, 2024 (Düzenli olarak gerçekleştirilen hakemli kongrenin bildiri kitabı)

Özet

Bu bildiride, televizyondaki Türk dizilerinin toplumun yaşamını yansıtma temsili problemi üzerine bir 

inceleme   yapılarak   analiz   yapılmıştır.   Bu   analiz,   izleyicilere   toplumsal   yapının   yansıtılması, 

eleştirilmesi  ve  kültürel  etkileşimin  derinlemesine  anlaşılması  konularında  değerli  bir  bakış açısı 

sunmayı hedeflemektedir. Dizilerin izleyici kitlesine hem eğlence sunma hem de toplumsal ve kültürel 

konularda  düşündürme  potansiyelini  anlamak,  toplumsal  değişim  ve  gelişmeye  katkıda  bulunacağı 

amaçlanmaktadır.  Bildiri,  Türk  dizilerinin    toplumsal  gerçekliği  nasıl  yansıttığını,  bu  yansıtmanın 

biçimlerini ve gerçeklikle nasıl ilişkilendiğini incelenmiştir. Yaptığımız araştırma anket tekniğindeki 

soru  sonuçlarına  göre,  kadınların  erkeklere  oranla  yüzde  51  daha  fazla  dizi  izlediğini  ve  izledikleri 

dizilerin toplumu etkilediğini görülmektedir. Bu sonuçlar dizilerin içeriğinin toplumsal cinsiyet rolleri 

ve  normları  üzerindeki  etkisini  anlamak  için  önemli  ipuçları  sunmaktadır.  İzleyen  kitlenin  eğitim 

seviyesi,  genellikle  lisans  ve  lisansüstü  düzeyinde  olup,  yaş  grupları  arasında  ise  orta  yas ̧ grubunun 

baskın olduğu görülmektedir. Ayrıca, kamu personelinin büyük bir dilimi de ankete katılanlar arasında 

yer almıştır.  Ankette belirtilen başlıca izlenen diziler arasında Seksenler, Gönüldağı, Kurtlar Vadisi, 

Kuruluş  Osman  ve  Dirilis ̧ Ertuğr ul gi bi da ha ataerk il yapıda ki diziler in bulunmas ı, Tü rk televizyon 

dizilerinin genel eğilimlerine işaret etmektedir.

Araştırmamız  neticesinde  ortaya  çıkan  bulgular,  Türk  toplumunun  medya  aracılığıyla  inş a edilen 

cinsiyet rollerine ve toplumsal normlara nasıl tepki verdiğini göstermektedir. Özellikle, ataerkil yapıdaki 

dizilerin yaygın olarak izleniyor olması, toplumdaki geleneksel cinsiyet normlarına olan bağlılığın ve 

ataerkilliğin hala güçlü olduğunu göstermektedir. Bu durum, dizilerin sadece eğlence aracı olmaktan 

öte,  toplumsal  yapıları  şekillendirme  gücüne  sahip  olduğun u ortay a koymaktadır . B u sonuçlar , dizi 

izleme alışkanlıklarının sadece toplumun belirli kesimleri üzerindeki etkilerini yansıtmaktadır ve daha 

geniş bir analiz gerektirmektedir. Özellikle, dizi içeriklerinin nasıl algılandığı, izleyicilerin bu içerikleri 

nasıl  yorumladığı  ve  günlük  yaşamların a nası l yansıttıg ̆ı gi bi faktörlerin  derinlemesine  incelenmesi, 

medyanın  toplum  üzerindeki  etkilerini  daha  iyi  anlamamıza  yardımcı  olabilir.  Bu  tür  çalışmalar, 

medyanın toplumsal değişimdeki rolünü anlamak ve potansiyel olarak olumsuz etkileri ele almak için 

önemli bir adım sayılabilir.