Mıcro-Mobılıty Vehıcles In The Context Of Covıd-19 Pandemıc And Urban Transport


Creative Commons License

Taştan H.

COVID-19 PANDEMİSİ VE KENT İÇİ ULAŞIM BAĞLAMINDA MİKRO-MOBİLİTE ARAÇLARI , İstanbul, Türkiye, 17 - 19 Nisan 2021, ss.82-92

  • Yayın Türü: Bildiri / Tam Metin Bildiri
  • Basıldığı Şehir: İstanbul
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.82-92
  • Yıldız Teknik Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

2019 yılının aralık ayında ortaya çıkan ve kısa sürede pandemi haline gelen Covid-19 aylarca devam eden küresel bir krize sebep olmuştur. Pandemi sürecinde hayatın durma noktasına geldiği kentlerin sağlık sistemleri kadar yapılı çevreleri ve altyapıları da virüs tarafından test edilmiştir. Bazı kentler fiziksel özellikleri ve altyapıları sayesinde virüsten diğer kentlere göre daha az etkilenmiştir. Covid-19 salgını sürecinde sosyal mesafenin korunması gerektiğinden kent içi ulaşımda da çeşitli düzenlemeler yapılmış, toplu taşıma ile taşınan yolcu sayısının düşmesi, bazı toplu taşıma sistemlerinin devre dışı bırakılması ve insanların hastalığı önlemek için toplu taşıma kullanmak istememesi gibi nedenlerle mikro mobilite araçlarının kullanımı her zamankinden daha yüksek seviyelere ulaşmıştır. Kent yönetimleri, mikro mobilite araçlarının kullanımını yaygınlaştırmak için çeşitli uygulamalar yapmıştır. Şehirde kısa mesafeli seyahat fırsatlarının gelişmesi, Covid -19 krizi sonrasında karşılaşılabilecek diğer benzer kriz anlarında şehirde yaşayan insanların yaşam kalitesinin artmasına katkı sağlayacaktır. Bu bağlamda, mikro mobilite araçlarının pandemi sonrasında da yaygın olarak kullanılabilmeleri için çeşitli düzenlemelerin yapılması gerekmektedir. Bu çalışma, Covid-19 sonrası dönemde mikro mobilite araçlarının kullanımının devam etmesi gerektiği / devam edeceği hipotezine dayanmaktadır. Mevcut toplu taşıma araçları ve mikro mobilite araçları entegre edilerek şehirler, Covid-19 salgını gibi krizlere daha dirençli hale getirilebilir ve mevcut ulaşım sorunlarına çözümler bulunabilir. Çalışma kapsamında öncelikle bisiklet ve scooter gibi mikro mobilite araçlarının Covid-19 salgını sırasında nasıl bir rol oynadıkları açıklanmıştır. Çeşitli uygulamalar ve paylaşım sistemleri yardımıyla kullanılan bu araçların şehir içi ulaşımdaki rolleri tartışılmıştır. Çalışmanın bir sonraki bölümünde, kentte mikro mobilite cihazlarının kullanımını artırmaya yönelik tasarımlar geliştirmek için mimarlık öğrencileriyle gerçekleştirilen atölye çalışmasına yer verilmiştir. Çalışmanın sonuç bölümünde ise Covid-19 salgını ile kullanımı artan mikro mobilite araçlarının mevcut şehir içi ulaşım sistemlerine entegre edilmesi için öneriler geliştirilmiştir 2019 yılının aralık ayında ortaya çıkan ve kısa sürede pandemi haline gelen Covid-19 aylarca devam eden küresel bir krize sebep olmuştur. Pandemi sürecinde hayatın durma noktasına geldiği kentlerin sağlık sistemleri kadar yapılı çevreleri ve altyapıları da virüs tarafından test edilmiştir. Bazı kentler fiziksel özellikleri ve altyapıları sayesinde virüsten diğer kentlere göre daha az etkilenmiştir. Covid-19 salgını sürecinde sosyal mesafenin korunması gerektiğinden kent içi ulaşımda da çeşitli düzenlemeler yapılmış, toplu taşıma ile taşınan yolcu sayısının düşmesi, bazı toplu taşıma sistemlerinin devre dışı bırakılması ve insanların hastalığı önlemek için toplu taşıma kullanmak istememesi gibi nedenlerle mikro mobilite araçlarının kullanımı her zamankinden daha yüksek seviyelere ulaşmıştır. Kent yönetimleri, mikro mobilite araçlarının kullanımını yaygınlaştırmak için çeşitli uygulamalar yapmıştır. Şehirde kısa mesafeli seyahat fırsatlarının gelişmesi, Covid -19 krizi sonrasında karşılaşılabilecek diğer benzer kriz anlarında şehirde yaşayan insanların yaşam kalitesinin artmasına katkı sağlayacaktır. Bu bağlamda, mikro mobilite araçlarının pandemi sonrasında da yaygın olarak kullanılabilmeleri için çeşitli düzenlemelerin yapılması gerekmektedir. Bu çalışma, Covid-19 sonrası dönemde mikro mobilite araçlarının kullanımının devam etmesi gerektiği / devam edeceği hipotezine dayanmaktadır. Mevcut toplu taşıma araçları ve mikro mobilite araçları entegre edilerek şehirler, Covid-19 salgını gibi krizlere daha dirençli hale getirilebilir ve mevcut ulaşım sorunlarına çözümler bulunabilir. Çalışma kapsamında öncelikle bisiklet ve scooter gibi mikro mobilite araçlarının Covid-19 salgını sırasında nasıl bir rol oynadıkları açıklanmıştır. Çeşitli uygulamalar ve paylaşım sistemleri yardımıyla kullanılan bu araçların şehir içi ulaşımdaki rolleri tartışılmıştır. Çalışmanın bir sonraki bölümünde, kentte mikro mobilite cihazlarının kullanımını artırmaya yönelik tasarımlar geliştirmek için mimarlık öğrencileriyle gerçekleştirilen atölye çalışmasına yer verilmiştir. Çalışmanın sonuç bölümünde ise Covid-19 salgını ile kullanımı artan mikro mobilite araçlarının mevcut şehir içi ulaşım sistemlerine entegre edilmesi için öneriler geliştirilmiştir. Anahtar Kelimeler: Kent içi Ulaşım, Mikro Mobilite, Covid-19