Turkish Studies, cilt.9, sa.2, ss.1417-1439, 2014 (Hakemli Dergi)
Ülkelerin hazırladığı sosyal bilgiler öğretim programları, ders
içerikleri bakımından farklılık taşısa da sosyal bilgiler ile ilgili NCSS
(National Council for the Social Studies) tarafından yapılan
tanımlamaların belli bir anlayışla hazırlanmış olması sebebiyle benzer
yönlerinin daha fazla olduğu görülmüştür. Türkiye’de 1924, 1926,
1936, 1948, 1962, 1968 ve 1998 yıllarında farklı isimler altında olsa da
sosyal bilgiler alanında program geliştirme çalışmaları yapılmıştır. 2004
yılına gelindiğinde sosyal bilgiler öğretim programında, dünyada
meydana gelen gelişmeler ve bu alanda yapılan çalışmalar göz önünde
bulundurularak bazı değişiklikler yapılmış, programda kazanımlara ve
etkinliklere yer verilerek bilgi, beceri, değer ve kavram gibi konulara yer
verilmiştir. Son olarak eğitim sisteminde 4+4+4 olarak da adlandırılan
bazı değişikliklerle sosyal bilgiler dersi ilkokul 4. sınıflar ve ortaokul 5.,
6. ve 7. sınıflar şeklinde yeniden düzenlenmiştir. Türkiye’de olduğu gibi
Singapur’da da program çalışmaları, ilköğretim kademesinde 1984’te
başlamış ve 1999’da tamamlanarak yürürlüğe girmiş, 2008 ve 2012
yıllarında revize edilmiştir. Ortaöğretim Sosyal Bilgiler Öğretim Programı
ise 1. kademede 2005’te, 2. kademe ise 2006’da yürürlüğe girmiştir.
Türkiye’de sosyal bilgiler dersi ve öğrenme alanları; bilgi, beceri, değer
ve kavram boyutlarıyla ele alınarak “Sarmal Yaklaşım” doğrultusunda,
Singapur’da ise, ilköğretim ve ortaöğretim kademesinde “Genişleyen
Çevre Yaklaşımı” esas alınarak hazırlanmıştır. Bu çalışma, Türkiye ve
Singapur’un 2000’li yıllarda program geliştirme çalışmaları
doğrultusunda yürürlüğe koydukları sosyal bilgiler öğretim
programlarının içeriğini analiz ederek benzerlik ve farklılıklarını ortaya
koymayı amaçlamaktadır. Ayrıca bu araştırma, doküman incelemesi
yöntemi kullanılarak hazırlanan nitel bir çalışmadır. Türkiye ve
Singapur Sosyal Bilgiler Öğretim Programları’na baktığımızda kazanım
ve etkinliklere yer verildiği, bunların bilgi, beceri, değer ve kavram gibi
konularla zenginleştirildiği görülmüş, ölçme ve değerlendirmede ise
genellikle süreç odaklılığın esas alındığı tespit edilmiştir.