2. Çevre Mühendisliği Kaynak Geri Kazanımı Uluslararası Kongresi, İstanbul, Türkiye, 12 - 13 Aralık 2019, ss.544
Son yıllarda mikrokirleticilerin sucul ortamda bulunması dünya çapında artan bir çevresel sorun haline gelmiştir. Mikrokirleticiler antropojenik ve doğal maddelerden oluşup; farmasötikler, kişisel bakım ürünleri, steroid hormonlar, endüstriyel kimyasallar, pestisitler gibi türleri bulunmaktadır. Mikrokirleticilerin çoğunun biyobozunmaması, biyokümülatif ve doğada kalıcı olması su ortamları için endişe edilmesine sebep olmaktadır. Su ortamlarında ng/L’den μg/L’ye kadar konsantrasyonlarda bulunmasına rağmen su canlılarına toksik, kanserojenik, endokrin bozucu etkiler gösterebilmektedir. Endokrin bozucu mikrokirleticiler; insanlar ve hayvanlardaki hormonları taklit ederek, yapılarını bozarak canlıların üreme sistemlerinde bozukluk ve kansere sebep olabilmektedir. Alkil fenoller tekstil, kağıt, pestisit, boya ve deterjan üretimi yapan endüstrilerde yaygın şekilde kullanılan yüzey aktif maddelerdir. 4 tert oktilfenol de alkilfenol polietoksilatların bir degradasyon ürünüdür ve genel olarak atık su arıtma tesisi çıkış sularıyla yüzey sularına ulaşarak su canlılarına toksik ve endokrin bozucu etki göstermektedir. Di-n oktil ftalat ise plastikleri esnetmek ve yumuşatmak için kullanılan bir ftalik asit ester türüdür. Ftalik asit esterleri sudaki düşük çözünürlüğüyle; biyota, toprak ve sedimentlerde biyobirikme eğilimi göstermektedir. Bazı hayvanlar üzerinde yapılan deneylerde karaciğer, böbrek, endokrin ve bağışıklık sisteminde bozulmalara neden olduğu ortaya çıkmıştır. Bu şekilde endokrin bozucu ve zararlı etki gösteren, Yerüstü Su Kalitesi Yönetmeliği’nin ekinde yer alan 4 tert oktilfenol ve Di-n oktil ftalatın seramik membran kullanılan 5 L etkin hacme sahip membran biyoreaktörde sentetik evsel atık sudan arıtım çalışması yapılmıştır. 45 gün çamur yaşında 12 saat hidrolik bekleme süresinde kararlı halde iken 45 gün işletme sonucunda ≥ %97 mikrokirletici giderim verimi elde edilmiştir. Çalışma süresince kimyasal oksijen ihtiyacı, amonyak azotu, orto fosfat giderimi sırasıyla; %94-98, %89-94, %50-88 aralığında gerçekleşmiştir.