1st Eurasian Educational Research Congress (EJER2014), İstanbul, Türkiye, 24 - 26 Nisan 2014, ss.306-307
Problem durumu: Günümüzde İnternet hemen hemen her alanda yaygın olarak kullanılmakta; kullanıcı sayısı ve kullanım
sıklığı giderek artmaktadır. Bireylerin İnternet kullanımlarının artması bilgiye ulaşma, bilgiyi paylaşma ve sosyal ağları
genişletme gibi pek çok farklı ve yararlı amaca hizmet edebilmektedir. Burada İnternet’i kontrollü olarak kullanma, belirli
amaçlar çerçevesinde bu teknolojiden faydalanma durumu söz konusudur. Ancak çevrimiçi teknolojilerin kontrolsüz
kullanılması, özellikle ergenlik dönemindeki bireylerin çeşitli sorunlar yaşamasına sebep olabilmektedir. Ülkemizin nüfus
dağılımına bakıldığında, gençlerin bu dağılımda oldukça önemli bir yer kaplaması, İnternet bağımlılığı ile ilgili çalışmaların
sayısının artırılmasının ülkemiz açısından son derece gerekli olduğu açıktır. Son zamanlarda özellikle gençler arasında yaygın
olarak kullanılmaya başlanan Facebook, Twitter ve benzeri sosyal ağların yaygınlaşması, bir bakıma İnternet bağımlılığını daha
da üst düzeye çıkaracak bir yapı olarak algılanabilir. Buna ek olarak, ülkemizde eğitim de teknoloji kullanımının arttırılmasına
yönelik olarak sürdürülen çalışmalar ve bu yöndeki projeler de gençleri teknoloji kullanımına daha da teşvik etmektedir. Milli
Eğitim Bakanlığının, 2004-2007 yılları arasında yürütülen İnternet Erişim Projesiyle okullara İnternet bağlantısı sağlanmaya
çalışılmıştır (MEB, 2004). Fırsatları Arttırma ve Teknolojiyi İyileştirme Hareketi (FATİH) Projesiyle birlikte de öğrencilerin
İnternet’te geçirdikleri zamanın artması beklenen bir durum olarak karşımıza çıkmaktadır. İnternet başında aşırı zaman
geçirilmesi doğrudan İnternet bağımlılığı olarak tanımlanmamasına karşın; yapılan çalışmalar, harcanan zaman ve bağımlılık
arasında güçlü bir ilişki olduğunu göstermektedir (Cengizhan, 2005). İnternet kullanımın kontrol altına alınması ve bağımlılık
düzeyine gelmemesi için atılacak her türlü bilimsel adım, sorunun çözümüne kayda değer katkı sağlayabilecektir. Son yıllarda
özellikle ergenlik çağına girmiş gençlerde İnternet ve sosyal ağların yoğun bir şekilde kullanıldığı bilinmekteyken, gençlerin
yaşam tarzını büyük ölçüde değiştiren bu durumun, onların akademik başarıları üzerinde ne gibi etkiler oluşturacağı konusu
yeterince netlik kazanmamıştır. Bu durumun tespiti, alınacak önlemlerin bilimsel veriler ışığında belirlenmesi ve akademik
performanstaki olası düşüş problemlerinin ortadan kaldırılması önemlidir.
Araştırmanın amacı: İnternet bağımlılığı, insan makine etkileşimi içerisinde dünyayı çepeçevre saran bir sorundur. Daha net bir
ifadeyle İnternet bağımlılığı, genel olarak birey tarafından aşırı İnternet kullanma isteğine karşı konulamaması, İnternet’e bağlı
olmadan geçirilen vaktin önemini yitirmesi, İnternet’e bağlı olunmadığı zamanlarda gereğinden fazla gerginlik ve saldırganlık
göstermesi ve kişinin hayatının iş, sosyal ve aile yönünden tahrip olmasıdır (Young, 1996) . Cengizhan (2005) İnternet
kullanma sıklığının aşırı olduğu okul çağındaki gençlerde, bu durumun öğrencileri psikolojik, bedensel ve sosyal yönden
olumsuz etkileyebileceğini ve bu olumsuzluğun akademik başarılarına yansıyabileceğini dile getirmiştir. Bu kapsamda
çalışmamızın amacını, ortaöğretim kademesinde yer alan öğrencilerin İnternet bağımlılığı düzeylerinin akademik başarıya
etkisinin belirlenmesi oluşturmuştur.
Araştırmanın Yöntemi: İnternet bağımlılığının, ortaöğretim öğrencilerinin akademik başarıları ile olan ilişkisini incelemeyi
amaçlayan bu araştırma, betimsel bir nitelik arz etmektedir. Verilerin analizinde betimsel ve ilişkisel tarama modeli
kullanılmıştır. Araştırmanın evrenini, 2011-2012 Eğitim-Öğretim yılı bahar döneminde, ortaöğretim okullarının 10., 11. ve 12.
sınıflarında öğrenim görmekte olan öğrenciler oluşturmaktadır. Araştırmanın örneklemi ise; İstanbul ili Avrupa Yakasında
bulunan dokuz ortaöğretim kurumunun 10., 11. ve 12. sınıflarında öğrenim görmekte olan öğrencilerden seçilmiştir. Bu
ortaöğretim kurumlarının beşi Anadolu Lisesi, ikisi Meslek Lisesi diğer ikisi ise Genel Lise türündedir. Araştırmanın örneklem
seçimi, uygun (elverişli) örnekleme Yöntemi ile belirlenmiştir. Her okuldan en az 200 öğrencinin araştırmaya dâhil edilmesi
planlanmış ancak anket formunu, eksik ve yanlış dolduranlar çıkarıldıktan sonra toplam 1302 öğrenciden toplanan verilerle
araştırma yürütülmüştür. Araştırmaya 9. sınıfların dâhil edilmemesinin nedeni ise bu öğrencilerin henüz alanlara (sayısal, sözel
gibi) ayrılmamış olmalarıdır. Verilerin toplanmasında “Kişisel bilgi formu” ve “İnternet Bağımlılığı Ölçeği” kullanılmıştır.
Ayrıca katılımcılara ait akademik başarı ortalamaları da analizlerde kullanılmak üzere okul idaresinden temin edilerek kişisel
bilgi formu verilerine sonradan dâhil edilmiştir. Kişisel bilgi formu, öğrencilerin genel özelliklerinin belirlenmesi ve bu
özelliklerin araştırmadaki diğer değişkenler üzerindeki etkilerinin incelenebilmesi amacıyla alanında uzman olan kişilerin
görüşlerinden yararlanarak oluşturulmuştur. İnternet bağımlılığı ölçeği ise öğrencilerin İnternet bağımlılığı düzeylerini
belirlemek amacıyla Young (1996) tarafından geliştirilen, beşli Likert tipinde toplam 20 maddeden oluşan tek boyutlu bir
ölçektir.
Araştırmanın Bulguları: Kişisel bilgi formu verileri analiz edildiğinde araştırmaya katılan 1302 katılımcının; cinsiyet açısından
dengeli bir dağılıma sahip olduğu, öğrenim gördükleri okul türüne ilişkin dağılımları incelendiğinde katılımcıların büyük
çoğunluğunun Anadolu Lisesinde öğrenimlerine devam ettikleri ve çoğunluğunun akademik ortalamasının orta düzeyde olduğu
belirlenmiştir. Çalışmamızın katılımcıları değerlendirildiğinde İnternet bağımlılığı ölçeğine göre hem kız hem de erkek
öğrenciler ortalama seviyede bulunmasına rağmen, kız ve erkek öğrenciler arasında erkekler lehine anlamlı bir farklılık
bulunmuştur. Bu durum erkek öğrencilerin kız öğrencilere göre daha fazla İnternet kullandıklarını göstermektedir. Fakat
bağımlılık seviyesinde İnternet kullanımı olmadığı için, her iki grubun İnternet kullanımının da kontrollü olduğu düşünülebilir.
Ayrıca sözel alan türünde eğitim gören katılımcıların İnternet bağımlılığı düzeyleri sayısal ve eşit ağırlık alan türünde yer alan
katılımcılara göre daha yüksektir. Kişisel bilgisayara sahip olma durumları incelendiğinde, katılımcıların İnternet bağımlılığı
düzeyleri ortalama düzeyde olmasına rağmen, puanlar açısından kişisel bilgisayara sahip olan katılımcılar, olmayanlara göre
daha yüksek puanlara sahiptirler. Bu durum kişisel bilgisayara sahip olanların daha fazla İnternet’e bağlı kaldıklarını
göstermesi açısından önem arz etmektedir. Katılımcıların İnternet kullanma amaçlarında önceliği %50,8 ile oyun ve eğlence
oluşturmaktadır. Bunu %49,5 ile iletişim ve %41,4 ile ödev-araştırma izlemektedir.
Araştırmanın Sonuçları: Elde edilen Bulgular sonucunda, İnternet bağımlılığının akademik başarıyı etkilediği; Başarılı
öğrencilerin, akademik başarı düzeyi ortalaması arttıkça İnternet bağımlılığı ortalamasının düştüğü belirlenmiştir. Ayrıca, erkek
öğrencilerin, Meslek Lisesi öğrencilerinin, sözel alan türünde eğitim gören öğrencilerin ve kişisel bilgisayara sahip olan
öğrencilerin İnternet bağımlılığı ortalamalarının daha yüksek olduğu belirlenmiştir. İnternet ve sosyal ağ sitelerinin kontrolsüz
kullanımının özellikle gençlerin zaman yönetimini ve dolayısıyla akademik performansını da olumsuz etkileyebileceği
düşünülmektedir. Günümüzde İnternet eğitimin de içinde bulunduğu pek çok alanın vazgeçilmez bir unsuru halini almıştır.
İnternet sayesinde giderek “küçülen dünyamızda”, bireylerin kontrolsüz şekilde İnternet’i kullanmaları, onların hayatında bir
takım olumsuzluklar oluşturabileceği aşikârdır. Ülkemizin nüfus dağılımına bakıldığında, gençlerin bu dağılımda oldukça
önemli bir yer kaplaması ve İnternet kullanımının özellikle gençler için sorunlar oluşturduğu düşünüldüğünde, gençler
tarafından İnternet’in kontrollü olarak kullanması ve belirli amaçlar çerçevesinde bu teknolojiden faydalanmasının sağlanması
önem arz etmektedir. Bu konuyla ilgili her kesimden ve kuruluştan paydaşların bu konunun hassasiyeti doğrultusunda harekete
geçmesi olası sorunların önüne geçmek açısından gereklidir.
Anahtar kelimeler: İnternet bağımlılığı, akademik başarı, ortaöğretim öğrencileri