Bizim Külliye, sa.44, ss.23-27, 2010 (Hakemsiz Dergi)
Yavuz Bülent
Bakiler, günümüz şiirinin öne çıkan isimlerinden biridir. Şiirlerini topladığı Harman isimli kitabı, şiir yolundaki
çabalarının ürünlerinden oluşuyor. Bu şiiri tanımlayabilecek öncelikli ifade,
“yalınlık” veya “sade söyleyiş”tir. Bakiler, şiirin büyüsünü zor söylenende, gizli
ve örtük olanda değil, açık, algılanabilir ve anlaşılabilir olanda arıyor. Sade
söyleyiş, sanattan yoksunluk değil, şiiri basit, anlaşılabilir, fakat sanatsal
bir tarzda kurmaktır. Yunus Emre’de, Karacaoğlan’da, Dadaloğlu’nda, Emrah’ta en
güzel örneklerini veren halk şiiri, yalın söyleyişin şiir geleneğimizdeki sağlam
konumuna da işaret eder. Bu söylem biçiminin gerisinde, gündelik dili, şiir
dili haline getirme çabası vardır. Bakiler de şiir dilini gündelik dilden,
gündelik dilin ifade imkânlarından yararlanarak kurar. Yaslandığı gelenek, daha
çok halk şiiri geleneğidir.
Bâkiler’in
şiirindeki yalınlığı kuran temel unsurları biçim ve içerik açısından değerlendirebiliriz.
Halk şiirinden ve türkülerden esinlenmesi, gündelik dile yaslanması, sözlü
gelenek öğelerine, Anadolu motiflerine yer vermesi biçimsel yalınlığı; anne,
çocuk, sevgili, fakirlik, cömertlik, yurt sevgisi gibi gündelik hayatın öne
çıkan temaları da içeriksel yalınlığın oluşumuna etki eder. Gündelik hayatın
ritmini koruması, gerek biçim, gerekse içerik açısından şiirin karakterini
belirleyen temel unsurlardandır. Bu yazıda, Harman’daki
şiirlerden hareketle, Bâkiler’in şiirini kuran poetik unsurların neler olduğu
konusu alınacak; bu bağlamda başlıca “yalınlık nedir?”, “şiir geleneğimiz
içinde yalınlığın bağlamı nedir”, “Bâkiler’in şiirinde yalınlığı kuran öğeler
nelerdir?”, “yalınlığın gündelik hayattaki karşılığı nedir?” gibi sorulara
cevap aranacaktır.